İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
i feel terrific.
müthiş hissediyorum.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he looks terrific.
o harika görünüyor.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
you'll be terrific.
müthiş olacaksın.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
isn't that terrific?
o korkunç değil mi?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and it was really terrific.
bu harika bir şeydi.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a car went by at terrific speed.
bir araba müthiş bir hızda gitti.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
it's a terrific studio assistant.
Çok iyi bir stüdyo asistanı yani.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i think what tom is doing is terrific.
bence tom'un yaptığı müthiş.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
terrific. you learn everything you can about that.
dehşet. bununla ilgili öğrenebileceğiniz her şeyi öğrendiniz.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ss: for 45 minutes. luckily, the hotel was terrific.
cheryl: 45 dakika için, biz -- neyse ki otel felaketti.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and search is terrific if you know what you're looking for.
ve ne aradığınızı biliyorsanız araştırma müthiştir.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and i think that's terrific. i'm proud of it.
ve bence bu müthiş. bununla gurur duyuyorum.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and the best teachers were the girls, not the boys, and they were terrific.
en iyi öğretmenler ise erkekler değil, kızlardı. muhteşemdiler.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a vaccine would be a terrific thing, only they don't work yet.
bir aşı süper olabilirdi, ama henüz işe yaramıyorlar.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a terrific use of local materials, but inside you could find some interior compositions.
korkunç bir yerel madde kullanımı var, ancak içinde bazı iç kompozisyonlar bulabilirsiniz.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
this is a terrific, terrific call to arms to do the right thing for ourselves and for the future.
bunu, doğru şeyi yapmak için, çok önemli bir göreve çağrı olarak görün; hem kendimiz, hem de geleceğimiz için...
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
when i look at suicide bombers younger than me, or my age, i get so inspired by their terrific attacks.
benimle yaşıt veya benzen daha genç intihar bombacısı çocuklara bakınca müthiş saldırılarından çok ilham alıyorum.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
so if i have a terrific experience and i tweet it, or i tell five people standing next to me, news travels.
böylece, bir şey hoşuma gittiğinde onu tweetliyorum, ya da yanımdaki beş kişiye anlatıyorum ve haber yayılıyor.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
not only is the small canon now equipped with a large 2.5-inch lcd display, it also proves of terrific quality.
cihazın lcd ekranı eos 5d ve eos 1d mark ii n modellerinde bulunanlardan bile daha iyi kalitede.
Son Güncelleme: 2014-09-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
this is a terrific kind of test in a binary world, and the nice thing about pregnancy is either you are pregnant or you're not pregnant.
bu binari bir dünyada mütiş bir testdir. hamilelikle ilgili güzel şey ise ya hamilesinizdir ya da değılsinizdir.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: