İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
nella cella fece due cherubini di legno di ulivo, alti dieci cubiti
İç odada her biri on arşın yüksekliğinde, iğde ağacından iki keruv yaptı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
la gloria del signore uscì dalla soglia del tempio e si fermò sui cherubini
rabbin görkemi tapınağın eşiğinden ayrılıp keruvların üzerinde durdu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da terra fino sopra la porta erano disposti cherubini e palme sulle pareti del santuario
tabandan girişin üstündeki bölüme dek ana bölümün duvarları keruv ve hurma ağacı oymalarıyla kaplıydı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fece due cherubini d'oro: li fece lavorati a martello sulle due estremità del coperchio
kapağın iki kenarına dövme altından birer keruv yaptı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
farai due cherubini d'oro: li farai lavorati a martello sulle due estremità del coperchio
kapağın iki kenarına dövme altından birer keruv yap.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
nella cella del santo dei santi eresse due cherubini, lavoro di scultura e li rivestì d'oro
en kutsal yerde iki keruv heykeli yaptırarak altınla kaplattı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
cherubini e palme. fra cherubino e cherubino c'era una palma; ogni cherubino aveva due aspetti
keruv ve hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. İki keruv arasında bir hurma ağacı vardı. her keruvun iki yüzü vardı:
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
di dieci cubiti era l'altro cherubino; i due cherubini erano identici nella misura e nella forma
Öbür keruvun kanat açıklığı da on arşındı. her iki keruvun da ölçüsü ve görünüşü aynıydı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fece il velo di porpora viola e di porpora rossa, di scarlatto e di bisso ritorto. lo fece con figure di cherubini, lavoro di disegnatore
lacivert, mor, kırmızı iplikle, özenle dokunmuş ince ketenden bir perde yaptı, üzerini keruvlarla ustaca süsledi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fà un cherubino ad una estremità e un cherubino all'altra estremità. farete i cherubini tutti di un pezzo con il coperchio alle sue due estremità
keruvlardan birini bir kenara, öbürünü öteki kenara, kapakla tek parça halinde yap.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
farai il velo di porpora viola, di porpora rossa, di scarlatto e di bisso ritorto. lo si farà con figure di cherubini, lavoro di disegnatore
‹‹lacivert, mor, kırmızı iplikle özenle dokunmuş ince ketenden bir perde yap; üzerini keruvlarla ustaca süsle.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
guardai ancora ed ecco che al fianco dei cherubini vi erano quattro ruote, una ruota al fianco di ciascun cherubino. quelle ruote avevano l'aspetto del topazio
baktım, her keruvun yanında birer tane olmak üzere dört tekerlek gördüm. tekerlekler sarı yakut gibi parıldıyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
appena ebbe dato all'uomo vestito di lino l'ordine di prendere il fuoco fra le ruote in mezzo ai cherubini, egli avanzò e si fermò vicino alla ruota
rab keten giysili adama, ‹‹keruvlardan ve tekerleklerin arasından ateş al›› diye buyurunca, adam oraya girip bir tekerleğin yanında durdu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
e sopra l'arca stavano i cherubini della gloria, che facevano ombra al luogo dell'espiazione. di tutte queste cose non è necessario ora parlare nei particolari
sandığın üstünde bağışlanma kapağını gölgeleyen yüce keruvlar dururdu. ama şimdi bunların ayrıntılarına giremeyiz.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
io ti darò convegno appunto in quel luogo: parlerò con te da sopra il propiziatorio, in mezzo ai due cherubini che saranno sull'arca della testimonianza, ti darò i miei ordini riguardo agli israeliti
seninle orada, levha sandığının üstündeki keruvlar arasında, bağışlanma kapağının üzerinde görüşeceğim ve İsrailliler için sana buyruklar vereceğim.›› ‹‹kapporet›› sözcüğü tanrının öfkesinin yatıştırıldığı, halkının günahlarının bağışlanıp tanrıyla barıştırıldığı özel yeri ifade ediyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i cherubini avevano le due ali stese di sopra, proteggendo con le ali il coperchio; erano rivolti l'uno verso l'altro e le facce dei cherubini erano rivolte verso il coperchio
keruvlar yukarı doğru açık kanatlarıyla kapağı örtüyor, yüzleri birbirine dönük kapağa bakıyorlardı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
cavalcava un cherubino e volava, si librava sulle ali del vento
kara bulutları kendine çardak yaptı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: