İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
darf ich bitte ihre einladung sehen?
davetiyenizi görebilir miyim, lütfen?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
könnte ich bitte ihre telefonnummer haben?
telefon numaranızı alabilir miyim, lütfen?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und ich bitte euch dafür um keinen lohn.
"ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
ich bitte euch nicht um eine belohnung dafür.
bu tebliğime karşılık sizden bir ücret istemiyorum.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
laß dich darum von ihrem hin- und herziehen im lande nicht täuschen.
fakat onların şimdilik dünyada, rahat rahat dolaşmaları seni tasalandırmasın.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
die schriftbesitzer bitten dich darum, daß du ihnen eine schrift vom himmel nach und nach hinabsenden läßt.
ehl-i kitap senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. onlar musa'dan, bunun daha büyüğünü istemişler de, "bize allah'ı apaçık göster" demişlerdi.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
und der andere sprach: ich habe fünf joch ochsen gekauft, und ich gehe jetzt hin, sie zu besehen; ich bitte dich, entschuldige mich.
‹‹bir başkası, ‹beş çift öküz aldım, onları denemeye gidiyorum. rica ederim, beni hoş gör› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
wir bitten dich nicht um rizq.
biz senden bir rızık istemiyoruz.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
paulus aber sprach: ich bin ein jüdischer mann von tarsus, ein bürger einer namhaften stadt in zilizien. ich bitte dich, erlaube mir, zu reden zu dem volk.
pavlus, ‹‹ben kilikyadan tarsuslu bir yahudi, hiç de önemsiz olmayan bir kentin vatandaşıyım›› dedi. ‹‹rica ederim, halka birkaç söz söylememe izin ver.››
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
wir bitten dich nicht um rizq. wir gewähren dir rizq.
biz senden rızık istemiyoruz, bilakis senin rızkın bize aittir.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
niemand streitet über die zeichen allahs, außer denen, die ungläubig sind. laß dich darum von ihrem hin- und herziehen im lande nicht täuschen.
allah'ın delilleri hakkında, ancak kafir olanlar çekişirler, onların, şehirlerde dönüp dolaşmaları aldatmasın seni.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da er aber jesum sah, schrie er und fiel vor ihm nieder und rief laut und sprach: was habe ich mit dir zu schaffen, jesu, du sohn gottes, des allerhöchsten? ich bitte dich, du wollest mich nicht quälen.
adam İsayı görünce çığlık atıp önünde yere kapandı. yüksek sesle, ‹‹ey İsa, yüce tanrının oğlu, benden ne istiyorsun?›› dedi. ‹‹sana yalvarırım, bana işkence etme!››
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und gebiete deiner familie das rituelle gebet und übe dich darin in geduld. wir bitten dich nicht um rizq.
ehline, namaz kılmalarını emret ve sen de devam et namaza.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
die schriftbesitzer bitten dich darum, daß du ihnen eine schrift vom himmel nach und nach hinabsenden läßt. bereits haben sie doch musa um größeres als dieses gebeten, sie sagten: "zeige uns allah offenkundig!"
kitap ehli, onlara gökten bir kitap indirmeni isterler, musa'dan bundan da büyük bir şey istemişler, bize allah'ı apaçık göster demişlerdi de zulümleri yüzünden bir yıldırım düşüp yakıvermişti onları.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
diejenigen, die an allah und den jüngsten tag glauben, bitten dich nicht um erlaubnis, sich mit ihrem besitz und ihrer eigenen person nicht abzumühen.
allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla canlarıyla savaşmaktan (geri kalmak için) senden izin istemezler.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
diejenigen, die an allah und an den jüngsten tag glauben, bitten dich nicht um erlaubnis, nicht mit ihrem gut und ihrem blut kämpfen zu müssen, und allah kennt diejenigen recht wohl, die (ihn) fürchten.
allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla canlarıyla savaşmaktan (geri kalmak için) senden izin istemezler. allah takva sahiplerini pek iyi bilir.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: