İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
que veux-tu ?
ne istiyorsun?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
que veux-tu maintenant ?
Şimdi ne istiyorsun?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
veux-tu t'en aller ?
gitmek istiyor musun?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
veux-tu venir avec nous ?
bizimle gelmek ister misin?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ne veux-tu pas y aller ?
gitmek istemiyor musun?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
veux-tu jouer au tennis avec nous ?
bizimle tenis oynamak ister misin?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ils lui dirent: où veux-tu que nous la préparions?
ona, ‹‹nerede hazırlık yapmamızı istersin?›› diye sordular.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
veux-tu me tuer, comme tu as tué hier l`Égyptien?
‹yoksa dün mısırlıyı öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?›
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
veux-tu savoir, ô homme vain, que la foi sans les oeuvres est inutile?
ey akılsız adam, eylem olmadan imanın yararsız olduğuna kanıt mı istiyorsun?
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ce n'est là qu'une épreuve de toi, par laquelle tu égares qui tu veux, et guides qui tu veux. tu es notre maître.
bu, ancak senin bir sınamandan başka bir şey değil. onunla dilediğini doğru yoldan çıkarırsın, dilediğini doğru yola sevk edersin.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
veux-tu donc disputer avec lui, parce qu`il ne rend aucun compte de ses actes?
niçin onunla çekişiyorsun?
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
la femme dit: qui veux-tu que je te fasse monter? et il répondit: fais moi monter samuel.
bunun üzerine kadın, ‹‹sana kimi çağırayım?›› diye sordu. saul, ‹‹bana samueli çağır›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
jusqu`à quand veux-tu discourir de la sorte, et les paroles de ta bouche seront-elles un vent impétueux?
sözlerin sert rüzgar gibi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
quand il voulut porter un coup à leur ennemi commun, il (l'israélite) dit: «o moïse, veux-tu me tuer comme tu as tué un homme hier?
bununla beraber mûsa, hem kendisinin hem de soydaşının hasmı olan adamı tutup onları ayırmak isterken soydaşı (kendisini yakalayacağını sanarak):“ne o, mûsa!” dedi, “dün bir adam öldürdüğün yetmemiş gibi bugün de beni mi öldürmek istiyorsun?
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: