İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
ils n'y entendront ni futilités ni mensonges.
ne boş bir söz duyarlar orada, ne birbirlerini yalanlama.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ils n'y entendront ni futilité ni blasphème;
ne boş bir laf işitirler orada ne de günaha sokacak bir şey.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
le jour où ils entendront en toute vérité le cri.
bütün insanların o sayhayı kesin ve gerçek olarak işitecekleri güne kulak ver.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ils y pousseront des gémissements, et n'y entendront rien.
onlar için bir inleme ve soluma vardır! ve onlar orada (azabın dehşeti içinde hiçbir şey) işitmezler.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
comme ils entendront et verront bien le jour où ils viendront à nous!
bize gelecekleri gün neler işitecekler, neler görecekler!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 3
Kalite:
le jour où ils entendront en toute vérité le cri. voilà le jour de la résurrection.
o gün o çığlığı kesinlikle duyarlar; bu, çıkış günüdür.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ils n'entendront pas son sifflement et jouiront éternellement de ce que leurs âmes désirent.
bunlar onun (cehennemin) uğultusunu bile duymazlar. canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
quand ils y seront jetés, ils lui entendront un gémissement, tandis qu'il bouillonne.
onlar oraya atılınca, cehennemin müthiş homurtusunu, kaynaya kaynaya çıkardığı uğultuyu işitirler.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
les autres entendront et craindront, et l`on ne commettra plus un acte aussi criminel au milieu de toi.
geri kalanlar olup bitenleri duyup korkacaklar; bir daha aranızda buna benzer kötü bir şey yapmayacaklar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ne vous étonnez pas de cela; car l`heure vient où tous ceux qui sont dans les sépulcres entendront sa voix, et en sortiront.
buna şaşmayın. mezarda olanların hepsinin onun sesini işitecekleri saat geliyor.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
comme ils entendront et verront bien le jour où ils viendront à nous! mais aujourd'hui, les injustes sont dans un égarement évident.
neler duyacaklar, neler görecekler bize geldikleri gün; fakat zalimler, bugün, apaçık bir sapıklıkta.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en ce jour-là, les sourds entendront les paroles du livre; et, délivrés de l`obscurité et des ténèbres, les yeux des aveugles verront.
körler koyu karanlıkta görecek.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
comment donc invoqueront-ils celui en qui ils n`ont pas cru? et comment croiront-ils en celui dont ils n`ont pas entendu parler? et comment en entendront-ils parler, s`il n`y a personne qui prêche?
ama iman etmedikleri kişiyi nasıl çağıracaklar? duymadıkları kişiye nasıl iman edecekler? tanrı sözünü yayan olmazsa, nasıl duyacaklar?
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: