İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
그 러 나 그 날 과 그 때 는 아 무 도 모 르 나 니 하 늘 에 있 는 천 사 들 도 아 들 도 모 르 고 아 버 지 만 아 시 느 니
‹‹o günü ve o saati, ne gökteki melekler, ne de oğul bilir; babadan başka kimse bilmez.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
무 릇 산 자 는 죽 을 줄 을 알 되 죽 은 자 는 아 무 것 도 모 르 며 다 시 는 상 도 받 지 못 하 는 것 은 그 이 름 이 잊 어 버 린 바 됨 이
anıları bile unutulmuştur.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
수 치 를 모 르 는 백 성 아 모 일 지 어 다, 모 일 지 어
rabbin öfke günü gelmeden toparlan.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
가 난 하 여 도 지 혜 로 운 소 년 은 늙 고 둔 하 여 간 함 을 받 을 줄 모 르 는 왕 보 다 나 으
yoksul ama bilge bir genç artık öğüt almayı bilmeyen kocamış akılsız kraldan iyidir.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
그 곳 에 서 뽑 히 면 그 자 리 도 모 르 는 체 하 고 이 르 기 를 내 가 너 를 보 지 못 하 였 다 하 리
yeri, ‹seni hiç görmedim› diyerek onu yadsır.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
그 들 이 국 가 를 이 으 려 하 여 귀 인 들 을 부 르 되 아 무 도 없 겠 고 그 모 든 방 백 도 없 게 될 것 이
kral ilan edebilecekleri soylular kalmayacak, bütün önderlerinin sonu gelecek.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
그 계 집 이 그 를 붙 잡 고 입 을 맞 추 며 부 끄 러 움 을 모 르 는 얼 굴 로 말 하
yüzü kızarmadan ona şöyle dedi:
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
같 이 가 던 사 람 들 은 소 리 만 듣 고 아 무 도 보 지 못 하 여 말 을 못 하 고 섰 더
saulla birlikte yolculuk eden adamların dilleri tutuldu, oldukları yerde kalakaldılar. sesi duydularsa da, kimseyi göremediler.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
근 심 하 는 자 같 으 나 항 상 기 뻐 하 고, 가 난 한 자 같 으 나 많 은 사 람 을 부 요 하 게 하 고, 아 무 것 도 없 는 자 같 으 나 모 든 것 을 가 진 자 로
kederliyiz ama her zaman seviniyoruz. yoksuluz ama birçoklarını zengin ediyoruz. hiçbir şeyimiz yok ama her şeye sahibiz.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
그 가 다 투 지 도 아 니 하 며 들 레 지 도 아 니 하 리 니 아 무 도 길 에 서 그 소 리 를 듣 지 못 하 리
Çekişip bağırmayacak, sokaklarda kimse onun sesini duymayacak.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
그 러 므 로 내 가 이 스 라 엘 자 손 에 게 말 하 기 를 너 희 중 에 아 무 도 피 를 먹 지 말 며 너 희 중 에 우 거 하 는 타 국 인 이 라 도 피 를 먹 지 말 라 하 였 나
bundan dolayı İsrail halkına, sizlerden ya da aranızda yaşayan yabancılardan hiç kimse kan yemeyecek, dedim.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
내 가 아 무 도 못 한 일 을 저 희 중 에 서 하 지 아 니 하 였 더 면 저 희 가 죄 가 없 었 으 려 니 와 지 금 은 저 희 가 나 와 및 내 아 버 지 를 보 았 고 또 미 워 하 였 도
başka hiç kimsenin yapmadığı işleri onların arasında yapmamış olsaydım, günahları olmazdı. Şimdiyse yaptıklarımı gördükleri halde hem benden hem de babamdan nefret ettiler.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
가 난 한 자 는 아 무 것 도 없 고 자 기 가 사 서 기 르 는 작 은 암 양 새 끼 하 나 뿐 이 라 그 암 양 새 끼 는 저 와 저 의 자 식 과 함 께 있 어 자 라 며 저 의 먹 는 것 을 먹 으 며 저 의 잔 에 서 마 시 며 저 의 품 에 누 우 므 로 저 에 게 는 딸 처 럼 되 었 거
ama yoksul adamın satın alıp beslediği küçük bir dişi kuzudan başka bir hayvanı yoktu. kuzu adamın yanında, çocuklarıyla birlikte büyüdü. adamın yemeğinden yer, tasından içer, koynunda uyurdu. yoksulun kızı gibiydi.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
사 람 의 사 정 을 사 람 의 속 에 있 는 영 외 에 는 누 가 알 리 요 이 와 같 이 하 나 님 의 사 정 도 하 나 님 의 영 외 에 는 아 무 도 알 지 못 하 느 니
İnsanın düşüncelerini, insanın içindeki ruhundan başka kim bilebilir? bunun gibi, tanrının düşüncelerini de tanrının ruhundan başkası bilemez.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
볼 지 어 다 ! 여 호 와 가 너 희 에 게 안 식 일 을 줌 으 로 제 육 일 에 는 이 들 양 식 을 너 희 에 게 주 는 것 이 니 너 희 는 각 기 처 소 에 있 고 제 칠 일 에 는 아 무 도 그 처 소 에 서 나 오 지 말 지 니
‹‹size Şabat gününü verdim. bunun için altıncı gün size iki günlük ekmek veriyorum. yedinci gün herkes neredeyse orada kalsın, dışarı çıkmasın.››
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
모 르 드 개 의 삼 촌 아 비 하 일 의 딸 곧 모 르 드 개 가 자 기 의 딸 같 이 양 육 하 는 에 스 더 가 차 례 대 로 왕 에 게 나 아 갈 때 에 궁 녀 를 주 관 하 는 내 시 헤 개 의 정 한 것 외 에 는 다 른 것 을 구 하 지 아 니 하 였 으 나 모 든 보 는 자 에 게 굄 을 얻 더
kralın yanına girme sırası mordekayın evlat edindiği estere -mordekayın amcası avihayilin kızına- gelince, ester, kralın kızlardan sorumlu haremağası hegayın kendisine önerdiklerinden başka bir şey istemedi. kendisini gören herkesin beğenisini kazandı.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
빌 립 보 사 람 들 아 ! 너 희 도 알 거 니 와 복 음 의 시 초 에 내 가 마 게 도 냐 를 떠 날 때 에 주 고 받 는 내 일 에 참 예 한 교 회 가 너 희 외 에 아 무 도 없 었 느 니
siz de bilirsiniz, ey filipililer, müjde yayılmaya başladığında, makedonyadan ayrılışımdan sonra sizden başka hiçbir topluluk karşılıklı yardımlaşma konusunda benimle işbirliği yapmadı.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
다 윗 이 놉 에 가 서 제 사 장 아 히 멜 렉 에 게 이 르 니 아 히 멜 렉 이 떨 며 다 윗 을 영 접 하 며 그 에 게 이 르 되 ` 어 찌 하 여 네 가 홀 로 있 고 함 께 하 는 자 가 아 무 도 없 느 냐 ?
davut nov kentine, kâhin ahimelekin yanına gitti. ahimelek titreyerek davutu karşılamaya çıktı. ‹‹neden yalnızsın? neden yanında kimse yok?›› diye sordu.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Benzerlik derecesi düşük bazı insan çevirileri gizlendi.
Benzerlik derecesi düşük olan sonuçları göster.