Şunu aradınız:: mille (Latince - Türkçe)

mille
bin

dein mille altera
bana bin öpücük ver

quadraginta milia et mille quingent
aşer oymağından sayılanlar 41 500 kişiydi.

filii arim mille decem et septe
harimoğulları: 1017.

filii azgad mille ducenti viginti du
azgatoğulları: 1222

filii arem mille decem et septem levita
harimoğulları: 1017

viri helam alterius mille ducenti quinquaginta quattuo
Öbür elam kentinden olanlar: 1254

filii helam alterius mille ducenti quinquaginta quattuo
Öbür elam kentinden olanlar: 1254

et quicumque te angariaverit mille passus vade cum illo alia du
sizi bin adım yol yürümeye zorlayanla iki bin adım yürüyün.

beatus qui expectat et pervenit ad dies mille trecentos triginta quinqu
bekleyip 1 335 güne ulaşana ne mutlu!

ceteri mortuorum non vixerunt donec consummentur mille anni haec est resurrectio prim
İlk diriliş budur. Ölülerin geri kalanı bin yıl tamamlanmadan dirilmedi.

cunctus exercitus pugnatorum eius qui numerati sunt quadraginta milia et mille quingent
bölüğünün sayısı 41 500 kişiydi.

et dabo duobus testibus meis et prophetabunt diebus mille ducentis sexaginta amicti sacco
İki tanığıma güç vereceğim; çul giysiler içinde bin iki yüz altmış gün peygamberlik edecekler.››

et ait in maxilla asini in mandibula pulli asinarum delevi eos et percussi mille viro
eşeğin çene kemiğiyle bin kişiyi öldürdüm.››

balthasar rex fecit grande convivium optimatibus suis mille et unusquisque secundum suam bibebat aetate
kral belşassar soylu adamlarından bin kişiye büyük bir şölen verdi, onlarla şarap içti.

ascenditque salomon ad altare aeneum coram tabernaculo foederis domini et obtulit in eo mille hostia
süleyman rabbin önüne, buluşma Çadırının önündeki tunç sunağa çıkarak üzerinde bin yakmalık sunu sundu.

amovit ergo eum saul a se et fecit eum tribunum super mille viros et egrediebatur et intrabat in conspectu popul
bu yüzden saul davutu yanından uzaklaştırdı. onu bin kişilik birliğe komutan atadı. davut askerlere öncülük yapıyordu.

et calcatus est lacus extra civitatem et exivit sanguis de lacu usque ad frenos equorum per stadia mille sescent
kentin dışında çiğnenen masaradan kan aktı. kan, 1 600 ok atımı kadar yayılıp atların gemlerine dek yükseldi.

cum egrederetur vir ad orientem qui habebat funiculum in manu sua et mensus est mille cubitos et transduxit me per aquam usque ad talo
adam elinde bir ölçü ipiyle doğuya doğru gitti. bin arşın ölçtükten sonra beni ayak bileğine dek çıkan sulara getirdi.