İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
sen benim gibisin.
you're like me.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom benim gibi.
tom is like me.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom tıpkı benim gibi.
tom is just like me.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
benim gibi birine ihtiyacın var.
you need somebody like me.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sen, benim gibi çok yetenekli olmalısın.
you must be very talented, so as i!
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.
this time, it looks like it is me who is wrong.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu yüzden sanırım hepiniz aynı derecede bununla ilgilenmelisiniz, benim gibi.
that is why i think all of you should be equally concerned with it as i am.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
benim gibi insanlardan beklendiği şekilde davrandım.
i did what people from my kind of background were supposed to do.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ben bir örneğim, ve benim gibi başkaları var.
i am an example, and there are others like me.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bunu benim gibi kadar komik bulmuyordu, herneyse.
he didn't find it as humorous as i did, anyway.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
benim gibi sizin gibi bir cisim yaratmak istedim.
i want to create an object like you and me.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
günde benim gibi üç ya da dört defa konuşursanız paslanırsınız.
and when you speak as much as i do, three or four times a day, you get rusty.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu eşim, heidi, kendisi olanları benim gibi kabullenemedi.
that's my wife, heidi, who didn't take it as well as i did.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
delice bir fikir, eğer seküler bir insansanız, benim gibi.
insane idea, if you're a secularist person, like me.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kötü yanından bakarsak benim gibilerin politikadan kaçması mümkün görünmüyor.
on the dark side, politics doesn't seem to escape people like me.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
benim gibi insanlara ne yapılacağı konusunda hastanenin pek de fikri yoktu.
the hospital really has no idea what to do with people like that.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama maalesef, ben ve benim gibi insanlar güzellikte tavizle uğraşmak zorundadır.
but unfortunately, the likes of me and people that are like me have to deal with compromise all the time with beauty.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama bizim ihtiyacımız olan bu konu hakkında düşünen benim gibi bir kaç acayip kişi değil.
but what we need is not just a few oddballs like me thinking about this.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama istenmeyen etkileri, benim gibi insanların da edebiyatta yer alabileceğini bilmememe yol açmalarıydı.
but the unintended consequence was that i did not know that people like me could exist in literature.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tabi bu durum benim gibi los angeles times'taki makaleyi okuyana kadar sürer.
until you read, as i did, an ad in the los angeles times.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: