Şunu aradınız:: kaymak (Türkçe - İngilizce)

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

İngilizce

Bilgi

Türkçe

kaymak

İngilizce

kaymak

Son Güncelleme: 2013-01-29
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kaymak taşı

İngilizce

alabaster

Son Güncelleme: 2014-03-30
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kaymak tabakası

İngilizce

soil crusts

Son Güncelleme: 2013-06-12
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kaymak çok eğlenceli.

İngilizce

skiing is a lot of fun.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

buz kaymak için çok ince.

İngilizce

the ice is too thin to skate on.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kaymak için dağlara gittik.

İngilizce

we went to the mountains to ski.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

avrupa ve dünya müziğinin kaymak tabakası bize geliyor.

İngilizce

the cream of the european and global music scene comes to us.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

hemen bütün zincirlerin hedefiyse, pazarın kaymak tabakası.

İngilizce

almost all the chains target the high end of the market.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

sanki bütün populasyon bastan tenore doğru kaymak zorunda kaldı.

İngilizce

it's as if the whole population had to shift from being basses to singing as a tenor.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kaymak, "kktc uluslararası camiada tanınmadığı için burada imf yok," şeklinde konuştu.

İngilizce

"there is no imf here because turkish cyprus is not recognised by the international community," he said.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

ki onlar -içlerinde bir bölümünün kalbi neredeyse kaymak üzereyken- ona güçlük saatinde tabi oldular.

İngilizce

after the hearts of a party of them had almost swerved aside, then turned he unto them in mercy.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

bu bitki türlerinin, hayatta kalabilmek için, 21. yüzyıl boyunca kuzeye doğru birkaç yüz kilometre kaymak zorunda kalacağı tahmin edilmektedir.

İngilizce

these are projected to need, for survival, to move several hundred kilometres to the north during the 21st century — which will not always be possible.

Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

hemen bütün zincirlerin hedefiyse, pazarın kaymak tabakası. sürünün başını ise 30'dan fazla otelin işletmeciliğini yapan grecotel çekiyor.

İngilizce

almost all the chains target the high end of the market. grecotel, which operates more than 30 hotels, leads the pack.

Son Güncelleme: 2012-04-07
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

and olsun ki, allah, sıkıntılı bir zamanda bir kısmının kalbleri kaymak üzere iken peygamber'e uyan muhacirlerle ensarın ve peygamberin tevbelerini kabul etti.

İngilizce

allah has already forgiven the prophet and the muhajireen and the ansar who followed him in the hour of difficulty after the hearts of a party of them had almost inclined [to doubt], and then he forgave them.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

vücudum açıkça değişmişti, ve matt mussolina, ki o lisede benim inkar edilmez en yakın arkadaşımdı, gürleyen bir ses tonu ile artık kaymak için çok uzağa gitmek zorunda olmadığımızı söyledi. ama novogratz dağında kayabilirdik.

İngilizce

and my body had clearly changed, and matt mussolina, who was undeniably my nemesis in high school, said in a booming voice that we no longer had to go far away to go on ski trips, but we could all ski on mount novogratz.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

andolsun allah, peygamberin, muhacirlerin ve ensarın üzerine tevbe ihsan etti. ki onlar -içlerinde bir bölümünün kalbi neredeyse kaymak üzereyken- ona güçlük saatinde tabi oldular.

İngilizce

allah has already forgiven the prophet and the muhajireen and the ansar who followed him in the hour of difficulty after the hearts of a party of them had almost inclined [to doubt], and then he forgave them.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kaymağı seçebilirim ben.

İngilizce

i can select clotted cream of milk.

Son Güncelleme: 2018-11-18
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Daha iyi çeviri için
7,770,881,678 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam