Şunu aradınız:: kuyruksuz kurbağalar (Türkçe - İngilizce)

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

İngilizce

Bilgi

Türkçe

kuyruksuz kurbağalar

İngilizce

frogs

Son Güncelleme: 2012-03-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kurbağalar

İngilizce

extreme creme c

Son Güncelleme: 2014-09-14
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kuyruklu kurbağalar

İngilizce

salamander

Son Güncelleme: 2012-02-25
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kurbağalar yılanlardan korkarlar.

İngilizce

frogs are afraid of snakes.

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi.

İngilizce

he sent divers sorts of flies among them, which devoured them; and frogs, which destroyed them.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

elaine morgan, sucul kuyruksuz maymunlardan evrimleştiğimizi söylüyor

İngilizce

elaine morgan says we evolved from aquatic apes

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

balıklar amfibi yaşamı denedi, kurbağalar çöllere adapte oldu.

İngilizce

fish tried amphibian life. frogs adapted to deserts.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

kurbağalar, böcekler, genç kuşlar, kertenkeleler ve kemirgenlerle beslenirler.

İngilizce

they feed on frogs, insects, young birds, lizards and rodents.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

firavun gün olarak ertesi günü seçti ve o gün bütün kurbağalar öldü.

İngilizce

pharaoh chose the following day, and all the frogs died the next day.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

ama sanıyorum, dişi kurbağalar yumurtluyorlar. sonra erkekler de yumurtaları döllüyor.

İngilizce

it's the females, i think, that lay the eggs, and then the males fertilize them.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

küçük balıklar, kabuklular, kurbağalar, sucul böcekler ve küçük memeliler ile beslenirler.

İngilizce

they primarily eat small fish, crustaceans, frogs, aquatic insects, and small mammals.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

"sucul kuyruksuz maymun" teorisini, bir boşluğu korumak için sopayla kovuyorlar.

İngilizce

they are staving off the aquatic theory to protect a vacuum.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

Öncelikle, küçük balıklar, kabuklular, kurbağalar, suya ait böcekler ve küçük memelileri yerler.

İngilizce

they primarily eat small fish, crustaceans, frogs, aquatic insects, small mammals, and small birds.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

bazen de insanlara sorduğum zaman, "sucul kuyruksuz maymun teorisini seviyorum!" diyorlar.

İngilizce

i ask people sometimes, and they say, "i like the aquatic theory!

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

tek bir benzerlik var; bütün kuyruksuz maymunlar ve maymunlar istedikleri zaman, kısa bir süre için iki ayakları üzerinde yürüyebiliyorlar.

İngilizce

but you can say this: all the apes and all the monkeys are capable of walking on two legs, if they want to, for a short time.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

==beslenme==Çeşitli balık türleri, kurbağalar, küçük memeliler, kertenkeleler ve küçük kuşlar bunun yanı sıra haşereler ile beslenirler.

İngilizce

==diet==it feeds on various fish, frogs, small mammals, reptiles and smaller birds as well as insects.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

göksu deltası’nın herpetolojik (sürüngenler ve amfibiler, kurbağalar) önemini saptamaya yönelik bir çalışma sonucunda, 34 tür belirlenmiştir.

İngilizce

as a result of a study to determine the herpetological significance of göksu delta (reptilians and amphibians, frogs), 34 species were identified.

Son Güncelleme: 2019-12-12
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

en tuhaf bulduğum şey de şu: "sucul kuyruksuz maymun" teorisini, sevdikleri, mutabık oldukları bir teoriyi korumak için sopayla kovmuyorlar.

İngilizce

and the ironic thing about it is that they are not staving off the aquatic theory to protect a theory of their own, which they've all agreed on, and they love.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

bu noktada, sucul kuyruksuz maymun teorisinin ufo'lar ve yetilerle beraber, "çılgın bilim adamlığı" olarak kabul edilip çöpe atılması gerektiği zorunluluk oldu.

İngilizce

and at that time, it became set in stone: the aquatic theory should be dumped with the ufos and the yetis, as part of the lunatic fringe of science.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

1995'te harvard Üniversitesi biyoloji bölümünden profesör douglas melton, konuyla ilgili "bir kurbağayı kaynayan suya atarsanız, dışarı atlamaz.

İngilizce

in 1995, professor douglas melton, of the harvard university biology department, said, "if you put a frog in boiling water, it won't jump out.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Daha iyi çeviri için
7,762,810,845 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam