Şunu aradınız:: sağlamlaştırmak (Türkçe - İngilizce)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Turkish

English

Bilgi

Turkish

sağlamlaştırmak

English

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

İngilizce

Bilgi

Türkçe

yerini sağlamlaştırmak isteyen ve hükümette yer almaya hazırlanan demokrat parti de seçimlere karşı.

İngilizce

the democratic party also does not desire elections, since it wants to stabilise its position and to prepare for participation in the government.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

hükümetin bunlara ek olarak hukukun üstünlüğünü sağlamlaştırmak için bir ulusal savaş suçları politikası benimsemesi de gerekiyor.

İngilizce

the government furthermore must adopt a national war crimes policy to entrench the rule of law.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

Türkçe

ashdown ayrıca Çarşamba günü bosna herseğin silahlı güçlerinin devlet düzeyindeki denetimini daha da sağlamlaştırmak için bir dizi karar aldı.

İngilizce

in a related development, ashdown issued a series of decisions wednesday aimed at strengthening state-level command and control over bih's armed forces.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

biz onunla senin kalbini sağlamlaştırmak için onu böyle (parça parça indirdik) ve onu ağır ağır okuduk.

İngilizce

(it is revealed) thus that we may strengthen thy heart therewith; and we have arranged it in right order.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

camadan düğümü, kare düğüm, halatı sağlamlaştırmak ya da bir cismi etrafından bağlamak için kullanılan eski ve basit düğüm şeklidir.

İngilizce

the reef knot or square knot is an ancient and simple binding knot used to secure a rope or line around an object.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

de ki: onu, inananların inançlarını sağlamlaştırmak için müslümanlara hidayet ve müjde olarak ruhülkudüs, rabbinden hak ve gerçek olarak indirmiştir.

İngilizce

(muhammad), say, "the holy spirit has brought the quran from your lord to you in all truth to strengthen the faith of the believers and to be a guide and glad news for the muslims".

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

csanyi hedef bankanın adını söylememesine karşın, geçen yıl hırvat nova banka'yı satın alan otp'nin zagreb bölgesindeki konumunu sağlamlaştırmak niyetinde olduğunu kaydetti.

İngilizce

he did not disclose the name of the targeted bank, but said otp -- which acquired croatia's nova banka last year -- is seeking to strengthen its position in the zagreb area.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

gücünü sağlamlaştırmak için, nero 62 ve 63 yılları boyunca aralarında pallas, rubellius plautus, faustus cornelius sulla felix ve doryphorus'un da bulunduğu birçok kişiyi öldürttü.

İngilizce

to consolidate power, nero executed a number of people in 62 and 63 including his rivals pallas, rubellius plautus and faustus sulla.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

alacaklarını sağlamlaştırmak amacıyla ipotek ve her türlü ayni veya şahsi teminat alabilir, keza menkullerini gerek kendi gerek üçüncü şahısların her türlü borçlarına karşılık teminat olmak üzere rehin edebilir, bunlar üzerinde ticari işletme rehni tesis edebilir ve Şirket lehine rehin alabilir.

İngilizce

it may take mortgage and all kinds of real or personal security in order to secure its receivables; also, it may hypothecate its movables against either its own debts or third-partys’ debts as security, may put commercial enterprise pledge on them and may hold them in pledge in favour of the company.

Son Güncelleme: 2019-05-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

allah'ın rızasını kazanmak ve kalblerini sağlamlaştırmak için mallarını sarfedenlerin durumu, yüksekçe bir tepede bulunan, bol yağmur aldığında yemişlerini iki kat veren, bol yağmur yağmasa bile çisentisi düşen bir bahçenin durumu gibidir.

İngilizce

and the example of those who spend their wealth seeking means to the approval of allah and assuring [reward for] themselves is like a garden on high ground which is hit by a downpour - so it yields its fruits in double. and [even] if it is not hit by a downpour, then a drizzle [is sufficient].

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

allah'ın rızasını kazanmak ve kalblerini sağlamlaştırmak için mallarını sarfedenlerin durumu, yüksekçe bir tepede bulunan, bol yağmur aldığında yemişlerini iki kat veren, bol yağmur yağmasa bile çisentisi düşen bir bahçenin durumu gibidir. allah işlediklerinizi görür.

İngilizce

and the example of those who spend their wealth in order to seek allah’s pleasure and to make their hearts steadfast, is similar to that of a garden on a height – hard rain fell on it, so bringing forth its fruit twofold; so if hard rain does not reach it, the dew is enough; and allah is seeing your deeds.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Daha iyi çeviri için
7,776,866,231 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam