Şunu aradınız:: yapmaktaydılar (Türkçe - İngilizce)

daha önce de o kötü işleri yapmaktaydılar.
before this they were wont to commit evil deeds.

daha önce de o kötü işleri yapmaktaydılar. (lut): "ey kavmim!
he said, "my people, here are my daughters.

lut'un kavmi, koşarak onun yanına geldiler. daha önce de o kötü işleri yapmaktaydılar.
and his people came hastening to him, and before [this] they had been doing evil deeds.

İnsanlar, yani kendini liberal olarak adlandıranlar, ve başka birşey olarak jennifer flowers ve paula jones ile ilgili şakalar yapmaktaydılar.
when people i knew, you know, people who considered themselves liberal, and everything else, were making fun of jennifer flowers and paula jones.

adı cho seung-hui olarak belirtilen 23 yaşındaki güney koreli öğrenci yan sınıfta saldırısına başladığında, librescu ve öğrencileri virginia tech üniversitesinin norris hall binasının ikinci katında ders yapmaktaydılar.
librescu and his students were in classroom on the second floor at virginia tech's norris hall when the gunman, identified as cho seung-hui, a 23-year-old south korean student, began his rampage next door.

aynı bölge müdürüne direkt olarak raporlama yapmaktadırlar.
the reporting process is directly carried out for the same regional manager.