Şunu aradınız:: yaratabilir (Türkçe - İngilizce)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Turkish

English

Bilgi

Turkish

yaratabilir

English

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

İngilizce

Bilgi

Türkçe

pavkoviç ise sorun yaratabilir.

İngilizce

pavkovic could be a bigger problem.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

Türkçe

kainat yokluktan kendini yaratabilir.

İngilizce

the universe can spontaneously create itself out of nothing.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ve bu hareketlendirilmiş grafikler fark yaratabilir.

İngilizce

and that animated graphics can make a difference.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

motorsikletinle harikalar yaratabilir ve oyunu kazanabilirsin

İngilizce

you can turn up trumps and win the game with your bike!

Son Güncelleme: 2014-09-14
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

yaptırmak sizin açınızdan sıkıntı yaratabilir mi?

İngilizce

does sharing the hiv positivity

Son Güncelleme: 2019-04-27
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

Çünkü sadece bu toprak akustik farklılığı yaratabilir.

İngilizce

because just that soil could make the acoustic difference.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

türkiye bu alanda fark yaratabilir," şeklinde konuştu.

İngilizce

turkey can make a difference," he said.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

fakat para ve siyasi dengesizlikler yine de engel yaratabilir.

İngilizce

but money and political instabilities could still create roadblocks.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

bu da kosova halkında ciddi bir güven kaybı yaratabilir.

İngilizce

that could well mean a loss of credibility among kosovars," he said.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

(allah sınırsız miktarda birbirinden farklı varlıkları yaratabilir.

İngilizce

and not alike are the two bodies of water.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

ancak bu politika, İstanbullular açısından istenmeyen sonuçlar da yaratabilir.

İngilizce

such a policy, however, can have unintended consequences on the city's inhabitants.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

kosova, tarım sektörünü geliştirerek istihdam yaratabilir. [reuters]

İngilizce

by developing the agriculture sector, kosovo could create jobs. [reuters]

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

yürümek ve konuşmamak gibi basit birşey yapmak nasıl bir fark yaratabilir?

İngilizce

how could doing such a simple thing like walking and not talking make a difference?

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

ya da içerisinde veya etrafında ilham alınabilecek basit yapılar yaratabilir miyiz?

İngilizce

or can we create simply sculptures that are very inspiring to be in and to be around?

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

ve ayrıca, sunulmasına izin verilebilecek olan en kötü ted talk'u yaratabilir misiniz?

İngilizce

and also, could you create the worst possible tedtalk that they would still let you get away with?

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

hastanın izni olmadan anti-hiv testi yaptırmak sizin açınızdan sıkıntı yaratabilir mi?

İngilizce

does performing anti-hiv test without the consent of the patient pose a problem for you?

Son Güncelleme: 2019-04-27
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

hastanın ailesi de dahil olmak üzere başkalarıyla paylaşmak sizin açınızdan sıkıntı yaratabilir mi?

İngilizce

his/her family without the consent of him/her pose a problem for you?

Son Güncelleme: 2019-04-27
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

ama orta yaşlı bir yöneticiye göre ayarında olan miktar yüz yüze ilişkilerini geliştirmesi gereken bir ergen için sorun yaratabilir.

İngilizce

but what might feel just right for that middle-aged executive can be a problem for an adolescent who needs to develop face-to-face relationships.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

ancak mevcut koşullar düşünülürse, bu defa tam tersine caydırıcı bir etki yaratabilir," diye de ekliyor.

İngilizce

but this could as well play the other way around and turn into a major deterrent," he added.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

lahey tarafından aranan bir diğer emekli general olan nebojsa pavkoviç'in durumu daha da ciddi sorunlar yaratabilir.

İngilizce

the case of another retired general wanted by the hague, nebojsa pavkovic, could pose even more serious problems.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Daha iyi çeviri için
7,734,475,281 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam