Şunu aradınız:: cennet (Türkçe - İspanyolca)

cennet
cielo

cennet yemeği
atalaya

cennet yaklaştırıldığında,
cuando el jardín sea acercado,

cennet de cehen
borah maquillaj

ve cennet yaklaştırıldığında,
cuando el jardín sea acercado,

mekanin cennet olsum
deja que sea un paraíso mecánico

cennet yaklaştırıldığı zaman,
cuando el jardín sea acercado,

cennet de yakınlaştırıldığı zaman,
cuando el jardín sea acercado,

cennet ehli, isteklerine erişenlerdir.
los moradores del jardín son los que triunfan.

cennet takva sahiplerine yaklaştırılır.
el jardín será acercado a quienes hayan temido a alá

kurtulanlar, ancak cennet halkıdır.
los moradores del jardín son los que triunfan.

(o gün) cennet müttakilere yaklaştırılmıştır.
el jardín será acercado a quienes hayan temido a alá

(o gün) cennet, korunanlara yaklaştırılır.
el jardín será acercado a quienes hayan temido a alá

bu iki cennet türlü ağaçlarla doludur.
frondosos,

onlardır cennet ehli, orada ebedi kalırlar.
Ésos morarán en el jardín eternamente.

İşte kullarımızdan, korunanlara vereceğimiz cennet budur.
Ése es el jardín que daremos en herencia a aquéllos de nuestros siervos que hayan temido a alá.

cennetin krallığı
kingdom of heaven