Şunu aradınız:: atıyorlardı (Türkçe - Arapça)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Turkish

Arabic

Bilgi

Turkish

atıyorlardı

Arabic

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

Arapça

Bilgi

Türkçe

onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı .

Arapça

« ترميهم بحجارة من سجيل » طين مطبوخ .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

atıyorlardı onlara kurumuş çamurdan damgalı taş .

Arapça

« ترميهم بحجارة من سجيل » طين مطبوخ .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bunlar onlara pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyorlardı .

Arapça

« ترميهم بحجارة من سجيل » طين مطبوخ .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

onlara ' pişirilip-sertleştirilmiş balçık taşları ' atıyorlardı .

Arapça

« ترميهم بحجارة من سجيل » طين مطبوخ .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

oysa daha önce onu inkar etmişlerdi . uzak yerden görülmeyene taş atıyorlardı .

Arapça

« وقد كفروا به من قبل » في الدنيا « ويقذفون » يرمون « بالغيب من مكان بعيد » أي بما غاب علمه عنهم غيبة بعيدة حيث قالوا في النبي ساحر ، شاعر ، كاهن ، وفي القرآن سحر ، شعر ، كهانة .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

Önüne geliyor, ‹‹selam, ey yahudilerin kralı!›› diyor, yüzüne tokat atıyorlardı.

Arapça

وكانوا يقولون السلام يا ملك اليهود وكانوا يلطمونه.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

halbuki daha önce ( dünyada ) o ' nu inkâr etmişlerdi . uzak yerden gayba taş atıyorlardı .

Arapça

« وقد كفروا به من قبل » في الدنيا « ويقذفون » يرمون « بالغيب من مكان بعيد » أي بما غاب علمه عنهم غيبة بعيدة حيث قالوا في النبي ساحر ، شاعر ، كاهن ، وفي القرآن سحر ، شعر ، كهانة .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

İsa, celile gölünün kıyısında yürürken petrus diye de anılan simunla kardeşi andreası gördü. balıkçı olan bu iki kardeş göle ağ atıyorlardı.

Arapça

واذ كان يسوع ماشيا عند بحر الجليل ابصر اخوين سمعان الذي يقال له بطرس واندراوس اخاه يلقيان شبكة في البحر فانهما كانا صيادين.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

kâhin yehoyada bir sandık aldı. kapağına bir delik açıp sunağın yanına, rabbin tapınağına girenlerin sağına yerleştirdi. kapıda görevli kâhinler rabbin tapınağına getirilen bütün paraları sandığa atıyorlardı.

Arapça

فاخذ يهوياداع الكاهن صندوقا وثقب ثقبا في غطائه وجعله بجانب المذبح عن اليمين عند دخول الانسان الى بيت الرب. والكهنة حارسو الباب جعلوا فيه كل الفضة المدخلة الى بيت الرب.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

allah ' a ortak koşmadan , hanîfler olarak ... allah ' a ortak koşan kişi , gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgâr onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir .

Arapça

« حنفاء لله » مسلمين عادلين عن كل دين سوى دينه « غير مشركين به » تأكيد لما قبله ، وهما حالان من الواو « ومن يشرك بالله فكأنما خر » سقط « من السماء فتخطفه الطير » أي تأخذه بسرعة « أو تهوي به الريح » أي تسقطه « في مكان سحيق » بعيد فهو لا يرجى خلاصه .

Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Daha iyi çeviri için
7,745,592,118 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam