İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
yeter ki, bir daha akılsızlık etmesinler.
اني اسمع ما يتكلم به الله الرب. لانه يتكلم بالسلام لشعبه ولاتقيائه فلا يرجعن الى الحماقة.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama doğum yapıp kurtulacaktır; yeter ki, sağduyuyla iman, sevgi ve kutsallıkta yaşasın.
ولكنها ستخلص بولادة الاولاد ان ثبتن في الايمان والمحبة والقداسة مع التعقل
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu yüzden yanına gelmeye de kendimi layık görmedim. sen yeter ki bir söz söyle, uşağım iyileşir.
لذلك لم احسب نفسي اهلا ان آتي اليك. لكن قل كلمة فيبرأ غلامي.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sözünü dinlemeyen, buyruklarına karşı gelip başkaldıran ölümle cezalandırılacaktır. yeter ki, sen güçlü ve yürekli ol.››
كل انسان يعصى قولك ولا يسمع كلامك في كل ما تأمره به يقتل. انما كن متشددا وتشجّع
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kadın, kocası yaşadıkça kocasına bağlıdır. kocası ölürse dilediği kimseyle evlenmekte özgürdür; yeter ki, o kişi rabbe ait biri olsun.
المرأة مرتبطة بالناموس ما دام رجلها حيّا. ولكن ان مات رجلها فهي حرّة لكي تتزوج بمن تريد في الرب فقط.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama yüzbaşı, ‹‹ya rab, evime girmene layık değilim›› dedi, ‹‹yeter ki bir söz söyle, uşağım iyileşir.
فاجاب قائد المئة وقال يا سيد لست مستحقا ان تدخل تحت سقفي. لكن قل كلمة فقط فيبرأ غلامي.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
yeter ki, duyduğunuz müjdenin verdiği umuttan kopmadan, imanda temellenip yerleşmiş olarak kalın. ben pavlus, göğün altındaki bütün yaratılışa duyurulan bu müjdenin hizmetkârı oldum.
ان ثبتم على الايمان متأسسين وراسخين وغير منتقلين عن رجاء الانجيل الذي سمعتموه المكروز به في كل الخليقة التي تحت السماء الذي صرت انا بولس خادما له
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
o gün yedi kadın bir erkeği tutup, ‹‹kendi yemeğimizi de giysimizi de sağlarız; yeter ki senin adını alalım. utancımızı gider!›› diyecekler.
فتمسك سبع نساء برجل واحد في ذلك اليوم قائلات نأكل خبزنا ونلبس ثيابنا. ليدع فقط اسمك علينا. انزع عارنا
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bütün topluluk adına önderlerimiz bu konuyla ilgilensin. sonra kentlerimizde yabancı kadınla evli olan herkes saptanan bir zamanda kentin ileri gelenleri ve yargıçlarıyla birlikte gelsin. yeter ki, tanrımızın bu konudaki kızgın öfkesi üzerimizden kalksın.››
فليقف رؤساؤنا لكل الجماعة وكل الذين في مدننا قد اتخذوا نساء غريبة فليأتوا في اوقات معينة ومعهم شيوخ مدينة فمدينة وقضاتها حتى يرتد عنا حمو غضب الهنا من اجل هذا الأمر.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
‹‹erkek yüzü görmemiş iki kızım var. size onları getireyim, ne isterseniz yapın. yeter ki, bu adamlara dokunmayın. Çünkü onlar konuğumdur, çatımın altına geldiler.››
هوذا لي ابنتان لم تعرفا رجلا. اخرجهما اليكم فافعلوا بهما كما يحسن في عيونكم. واما هذان الرجلان فلا تفعلوا بهما شيئا لانهما قد دخلا تحت ظل سقفي.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
‹‹Şimdi, ya rab, İsrailin tanrısı, kulun babam davuta verdiğin öbür sözü de tutmanı istiyorum. ona, ‹senin soyundan İsrail tahtına oturacakların ardı arkası kesilmeyecektir; yeter ki, çocukların önümde senin gibi dikkatle yürüsünler› demiştin.
والآن ايها الرب اله اسرائيل احفظ لعبدك داود ابي ما كلمته به قائلا لا يعدم لك امامي رجل يجلس على كرسي اسرائيل ان كان بنوك انما يحفظون طرقهم حتى يسيروا امامي كما سرت انت امامي.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: