İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
her ümmet için bir resul öngörülmüştür.
jede gemeinschaft hat einen gesandten.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
zalimler için acıklı bir azap öngörülmüştür."
den missetätern wird wahrlich eine schmerzliche strafe zuteil sein.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
bunlar için büyük bir azap da öngörülmüştür.
und für sie ist eine überharte peinigung bestimmt.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
o zalimler var ya, onlar için acıklı bir azap öngörülmüştür.
und für die, die unrecht tun, ist eine schmerzhafte pein bestimmt.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İkiyüzlülere şunu muştula: kendileri için korkunç bir azap öngörülmüştür.
verkünde den heuchlern, daß es für sie schmerzhafte strafe geben wird,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
allah'ın resulüne eza edenler için korkunç bir azap öngörülmüştür.
für diejenigen aber, die allahs gesandtem leid zufügen, wird es schmerzhafte strafe geben.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
rablerinin ayetlerini inkâr edenler için, korkunç bir pislik azabı öngörülmüştür.
für diejenigen aber, die die zeichen ihres herrn verleugnen, ist eine pein durch ein schmerzhaftes zorngericht bestimmt.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
yeryüzünde belirli bir süreye kadan mekân tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür."
ihr habt auf der erde aufenthalt und nutznießung auf eine weile.»
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
böyleleri için dünyada bir rezillik vardır. Âhirette ise bunlara çok büyük bir azap öngörülmüştür.
bestimmt ist für sie im diesseits schande und im jenseits eine gewaltige pein.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
her ümmet için bir resul öngörülmüştür. resulleri gelince, aralarında adaletle hüküm verilir.
und für jede nation ist ein gesandter (bestimmt) wenn also ihr gesandter kommt, so wird zwischen ihnen in gerechtigkeit entschieden, und kein unrecht widerfährt ihnen.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
allah'ın ayetlerine inanmayanlara allah kılavuzluk etmez. onlar için acıklı bir azap öngörülmüştür.
denen, die nun nicht an die zeichen allahs glauben, wird allah nicht den weg weisen, und ihnen wird eine schmerzliche strafe zuteil sein.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
böyle olmamıştır, ama onlar için, hiçbir kaçıp kurtulma imkânı bulamayacakları bir hesap sorma zamanı öngörülmüştür.
aber sie haben eine verabredung, vor der sie keine zuflucht finden werden.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
böyle kişiye dünyada bir yüz karası öngörülmüştür. ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız.
bestimmt ist für ihn schande im diesseits, und wir lassen ihn am tag der auferstehung die pein des höllenbrandes kosten.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
konuyla ilgili eksikliklerin giderilmesi için, iklim değişikliğinin etkileri, zayıflıklar ve adaptasyon konusunda avrupa bilgi merkezi kurulması öngörülmüştür.
mittel- bis langfristig könnten sie milliarden von euro pro jahr betragen.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
küfre dalanlara gelince, onlar için, nankörlük edip gerçeği örtmeleri yüzünden, kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azap öngörülmüştür.
doch für diejenigen, die kufr betrieben haben, gibt es einen trank aus siedendheißem und eine qualvolle peinigung für das, was sie zu tun pflegten.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kalplerinde bir hastalık vardır da allah onları hastalık yönünden daha ileri götürmüştür. ve onlar için, yalancılık etmiş olmaları yüzünden acıklı bir azap öngörülmüştür.
in ihren herzen ist eine krankheit, und allah mehrt ihre krankheit, und für sie ist eine schmerzliche strafe dafür (bestimmt), daß sie logen.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
o'nun huzuruna, hayra ve barışa yönelik iyilikler üretmiş bir mümin olarak varana gelince, işte böyleleri için çok yüksek dereceler öngörülmüştür.
denen aber, die als gläubige zu ihm kommen (und) gute taten vollbracht haben, sollen die höchsten rangstufen zuteil werden
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
böylece, tüzüğün yasa’da yer alan ilke ve prensiplerin bağlayıcı niteliklerini vurgulayarak ve tüm ab kurum ve kuruluşlarına tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlayarak, açıklık ve tutarlılığı desteklemesi öngörülmüştür.
es herrschte die auffassung, dass eine verordnung den verbindlichen charakter der regeln und prinzipien hervorheben und sie einheitlich auf alle eu-organe und -institutionen anwenden würde, wobei transparenz und konsistenz gefördert würden.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
allah'ın ayetlerini ve allah'a varmayı inkâr edenler, işte onlar, rahmetimden ümidi kesmişlerdir. ve bunlar için acıklı bir azap öngörülmüştür.
diejenigen, die allahs zeichen und die begegnung mit ihm ableugnen, diese haben die hoffnung auf meine barmherzigkeit aufgegeben, und für diese wird es schmerzhafte strafe geben.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
her kim imanından sonra allah'a küfür eder, kalbi iman ile yatışmış halde iken baskıyla zorlanan hariç olmak üzere, inkâra göğüs açarsa, böylelerinin üzerine allah'tan bir gazap iner. bunlar için büyük bir azap da öngörülmüştür.
wer allah verleugnet, nachdem er den glauben (angenommen) hatte - außer demjenigen, der gezwungen wird, während sein herz im glauben ruhe gefunden hat -, doch wer aber seine brust dem unglauben auftut, über diejenigen kommt zorn von allah, und für sie wird es gewaltige strafe geben.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: