İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
ya biri oluşturduğunu söylerse?
Што ако некој каже дека е?
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
eğlenceli bir ortam oluşturduğunu söylemişti.
Кажа, дека создава одлична атмосфера.
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
zevkin adamın içinde girdaplar oluşturduğunu da...
Задоволството го превзема.
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu hareketin, yaşamın kaynağını oluşturduğunu göremiyorum.
Не приметувам дека тоа движење е изворот на целиот живот.
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
uzmanlar bir üretim atık çöplüğünün de sorun oluşturduğunu belirtiyor.
Експертите сметаат дека производниот отпад, исто така, претставува проблем.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
evliliğinizin aydınlanmanızın önünde bir engel oluşturduğunu düşünüyor musunuz?
Ве загрижува ли дека бракот ви пречи да се просветлите?
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
evet, şu üç notanın nasıi akord oluşturduğunu görüyor musun?
Даа, гледаш ли како трите ноти стануваат акорд?
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bunun İttifak'a karşı bir tehdit oluşturduğunu mu düşünüyorsunuz?
Мислите дека претставува некој вид закана за Алијансата?
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
yatırım gözlemcileri, borsanın bir kısmını kararsızlığın oluşturduğunu kabul etmeliler.
Инвестициските набљудувачи треба да потврдат дека променливоста претставува дел од берзата.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
natali, milliyetçi taleplerin kürt platformunun sadece bir parçasını oluşturduğunu vurguluyor.
Натали нагласува дека националистичките барања сочинуваат само еден дел од курдската платформа.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
buckley ülkesinin söz konusu süreci tamamlamak için hevesli bir ekip oluşturduğunu söyledi.
Бакли рече дека земјата формирала ентузијастички тим за комплетираoе на процесот.
Son Güncelleme: 2012-04-07
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sadiku, bölgedeki etnik ilişkilerin geçmişinin gelecek için sorun oluşturduğunu da belirtti.
Садику рече дека историјата на етничките односи во регионот претставува предизвик за иднината.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kültürün makedonya'nın ab üyelik sürecinin de önemli bir kısmını oluşturduğunu eklemeliyim.
Морам да додадам дека културата, исто така, има важна улога во процесот на интеграција на Македонија во ЕУ.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bölge'deki bazı üst düzey kimseler abd'de terörist hücreler oluşturduğunu düşünüyor.
Старешините мислеле дека создавал терористички ќелии низ САД.
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
gazeteciler, ringier'in müdahalesinin gazetenin bağımsızlığına yönelik ciddi bir tehlike oluşturduğunu belirtmişlerdi.
Мешањето на Рингиер претставува опасност за независноста на весникот, рекоа тие.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kosova başbakanı haşim taçi, ziyaretin kosova ile sırbistan arasındaki ilişkilerde yeni bir safha oluşturduğunu söyledi.
Косовскиот премиер Хашим Тачи рече дека посетата бележи нова фаза во односите меѓу Косово и Србија.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fakat şirket temsilcileri, karmaşık idari prosedürlerin engel oluşturduğunu ileri sürerek yetkilileri bürokrasiyi kaldırmaya çağırıyorlar.
Но, компликуваните административни процедури претставуваат пречка, велат претставниците на претпријатието, повикувајќи ги властите да ја расчистат бирократијата.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
saraç, küçük işletmelerin hatay'daki bütün işletmelerin %60'ını oluşturduğunu da ekledi.
Малите претпријатија сочинуваат околу 60 отсто од сите претпријатија во Хатај, додаде тој.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
enerji bakanlığından yetkililer, biyokütlenin potansiyel yenilenebilir enerjinin en büyük kısmını (%63) oluşturduğunu söylüyorlar.
Претставници на Министерството за енергија велат дека биомасата претставува најголем процент (63 отсто) од потенцијалната обновлива енергија.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"vajina" kelimesini zekice oluşturdukları farklı varyasyonlarla söylemeye bayılıyorlar. vajina!
Токму поради убавите имиња кои ги користите за зборот вагина.
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor