İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
İyi yapıyorum.
i'm doing okay.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ne yapıyorsun aşkım ?
what are you doing my love
Son Güncelleme: 2021-04-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
görmüyor musunuz ben ölçüyü tartıyı tam, evsahipliğini de iyi yapıyorum."
as you can see, i give each of you a certain amount of grain; i am a polite host.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
daha iyi yapıyoruz.
we're doing better.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
onlar iyi yapıyorlar.
they're doing fine.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
o okulda iyi yapıyor.
he is doing fine in school.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
Çok iyi yapıyorsun. devam et.
you are doing very well. keep it up.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
"daciç işini iyi yapıyor.
"dacic is doing his job well.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
tom eskiye göre çok daha iyi yapıyor.
tom is doing much better than before.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
İşlerini diğerlerinden daha iyi yapıyorlar."
"i don't think the akp is an islamic party, but they are doing the job better than others."
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
acemi bir muhabir olarak görevini iyi yapıyorsun.
you are doing well for a cub reporter.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
yüklerini hazırlatınca şöyle dedi: "baba tarafından olan kardeşinizi getirin. görmüyor musunuz ben ölçüyü tartıyı tam, evsahipliğini de iyi yapıyorum."
and when he furnished them with their provision, he said: bring to me a brother of yours from your father; do you not see that i give full measure and that i am the best of hosts?
ve hepimiz bu psikolojik bağışıklık sistemine sahibiz, mutluluk sentezleme kapasitesi, fakat bazılarımız bu hileyi diğerlerine göre daha iyi yapıyor.
and yet, all of us have this psychological immune system, this capacity to synthesize happiness, but some of us do this trick better than others.
fakat ne oluyor bizim öğrenen farklı çocuklarımız- prolexic olarak yeniden adlandırdık - bu mükemmel sınıflarda çok iyi yapıyorlardı.
but what's happening, our learning-different kids -- we've renamed them prolexic -- are doing well in these beautiful, beautiful classrooms.