İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
seninle biraz zaman geçirmek istiyorum.
i want to spend some time with you.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
hayatımı seninle geçirmek istiyorum.
i want to spend my life with you.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
hayatımın kalanını seninle geçirmek istiyorum.
i'd like to spend the rest of my life with you.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ailemle daha fazla zaman geçirmek istiyorum.
i want to spend more time with my family.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu ışıkta sizle ve herkesle zaman geçirmek istiyorum.
i want to dwell in that light with you and with everyone.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
zaman geçirmek için caddelerde dolaştım.
i strolled along the streets to kill time.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
seninle zaman geçirmeyi gerçekten seviyorum.
i really enjoy spending time with you.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bazıları zaman geçirmek için kitaplar okurlar.
some read books to kill time.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bazı insanlar zaman geçirmek için kitap okurlar.
some people read books to kill time.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
onunla zaman geçirmek isteriz. canayakın görünüyor.
we'd like to spend time with him. he looks friendly.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
boston'da daha fazla zaman geçirmek istemedim.
i didn't want to spend any more time in boston.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu günlerde zaman geçirmek için bahçe işleriyle uğraşıyorum.
i am gardening these days just to kill time.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom'la yalnız başıma birkaç saniye geçirmek istiyorum.
i'd like to spend a few moments with tom alone.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom boston'da gerektiğinden daha fazla zaman geçirmek istemedi.
tom didn't want to spend any more time than necessary in boston.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu şarkıyı, stadyumda seslendirirken harika zaman geçirmek için yazdım.
i basically wrote it so i could have a great time doing it in a stadium.
Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
dışarısı o kadar sıcak ki bütün günü klimalı evimde geçirmek istiyorum.
it's so hot outside that i want to spend all day in my air conditioned house.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu bir nevi bir teleskop ile zaman geçirmek gibi, tek fark size ait bağlantı noktanızın olması.
it'll be, in a sense, like having time on a telescope, except you'll have your own port.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
gidip yaşlı insanlarla zaman geçirmek ve onların hikayelerini dinleyip sözlü geçmişlerini kaydetmek istiyoruz.
we want to go and spend time with the old people and hear their stories and record their oral histories.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
seninle zaman geçirilmez, sadece toplanır -- aynı zamanda hem saklamak umuduyla hem de serbest bırakarak anlar toplanır.
there's no passing time with you, only collecting -- the collecting of moments with the hope for preservation and at the same time release.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
belgrad'da polis tarafından korunan plavsiç erkek kardeşinin ailesiyle zaman geçirmek istediğini söyledi ve bildirildiğine göre siyasetten uzak duracak.
plavsic, who will enjoy police protection in belgrade, said she wants to spend time with her brother's family, and is reportedly planning to steer clear of politics.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: