Şunu aradınız:: toplan tutan (Türkçe - İngilizce)

mal hizmet tutan
unum flyat

sözünü tutan budur.
this is what keeps its promise.

ve fırçayı tutan biziz.
and we're the ones that hold the paintbrush.

sizi ayakta tutan nedir?
what keeps you going?

Şemsiye tutan adam ken'dir.
the man holding the umbrella is ken.

Çünkü elinden tutan rabdir.
though he fall, he shall not be utterly cast down: for the lord upholdeth him with his hand.

pay tutan 102.000.00.-tl
the share amount 102.000.00.-tl

makuler hastalıklar (görme merkezini tutan)
macular diseases (holding the center of vision)

ohri gölü'nde balık tutan turistler görülüyor.
tourists fish on lake ohrid.

dünya-rekorunu elinde tutan kişiyi araştırdım.
i started learning about the world-record holder.

diaz, "alf bütün oyuncuları birarada tutan adamdır.
"alf is the man who keeps all the players together.

bunlar, aynı zamanda hidrokarbonları birarada tutan aynı bağlardır.
these are the same bonds that hold hydrocarbons together.

fox yöneticileri paniğe kapılarak üç saatlik filmden toplamda bir saat tutan belirli sahnelerin çıkarılmasını önerdi.
fox executives panicked, and suggested an hour of specific cuts from the three-hour film.

ekonomiyi küresel mali krizden korumak amacıyla, makedon hükümeti toplam 330 milyon avro tutan on yeni tedbir açıkladı.
in a bid to protect the economy from the global financial crisis, macedonia's government has announced ten new measures costing 330m euros in all.

sırbistan, ülkenin toplam sermayesinin %40'ından fazlasını elinde tutan büyük kamu kuruluşlarını henüz özelleştirmedi.
serbia is yet to privatise the large public enterprises which contain over 40% of the countryˈs total capital.

m'accompagnerais-tu pour la vie
will you match me