İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
ripetuto da %1 a %2 volte
% 1 İçin% 2 kere tekrarlandı
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
io non sono venuto a chiamare i giusti, ma i peccatori a convertirsi»
ben doğru kişileri değil, günahkârları tövbeye çağırmaya geldim.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sono venuto infatti a separare la nuora dalla suocera
Çünkü ben babayla oğulun, anneyle kızın, gelinle kaynananın arasına ayrılık sokmaya geldim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
io come luce sono venuto nel mondo, perché chiunque crede in me non rimanga nelle tenebre
bana iman eden hiç kimse karanlıkta kalmasın diye, dünyaya ışık olarak geldim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sono venuto a voi con un segno da parte del vostro signore.
allah'tan sakının ve bana itaat edin; çünkü allah benim de rabbim, sizin de rabbinizdir.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sono venuto con le donne, così posso guidarle in giro per nagasaki.
nagasaki çevresinde onlara rehberlik edebilmem için kadınla birlikte gittim.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
il padre stesso vi ama, poiché voi mi avete amato, e avete creduto che io sono venuto da dio
Çünkü beni sevdiğiniz ve babadan çıkıp geldiğime iman ettiğiniz için babanın kendisi sizi seviyor.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
io non lo conoscevo, ma sono venuto a battezzare con acqua perché egli fosse fatto conoscere a israele»
ben onu tanımıyordum, ama İsrailin onu tanıması için ben suyla vaftiz ederek geldim.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
non crediate che io sia venuto a portare pace sulla terra; non sono venuto a portare pace, ma una spada
‹‹yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! barış değil, kılıç getirmeye geldim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
io sono venuto nel nome del padre mio e voi non mi ricevete; se un altro venisse nel proprio nome, lo ricevereste
ben babamın adına geldim, ama beni kabul etmiyorsunuz. oysa başka birisi kendi adına gelirse, onu kabul edeceksiniz.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ora, dopo molti anni, sono venuto a portare elemosine al mio popolo e per offrire sacrifici
‹‹uzun yıllar sonra, ulusuma bağışlar getirmek ve adaklar sunmak için yeruşalime geldim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sono venuto a voi con un segno da parte del vostro signore. temete dunque allah e obbeditemi.
size rabbinizden bir mu'cize getirdim, allah'tan korkun, bana ita'at edin!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
il ladro non viene se non per rubare, uccidere e distruggere; io sono venuto perché abbiano la vita e l'abbiano in abbondanza
hırsız ancak çalıp öldürmek ve yok etmek için gelir. bense insanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
anch'io, o fratelli, quando sono venuto tra voi, non mi sono presentato ad annunziarvi la testimonianza di dio con sublimità di parola o di sapienza
kardeşler, tanrıyla ilgili bildiriyi duyurmak için size geldiğimde, söz ustalığıyla ya da üstün bilgelikle gelmedim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
andate dunque e imparate che cosa significhi: misericordia io voglio e non sacrificio. infatti non sono venuto a chiamare i giusti, ma i peccatori»
gidin de, ‹ben kurban değil, merhamet isterim› sözünün anlamını öğrenin. Çünkü ben doğru kişileri değil, günahkârları çağırmaya geldim.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fin dall'inizio delle tue suppliche è uscita una parola e io sono venuto per annunziartela, poiché tu sei un uomo prediletto. ora stà attento alla parola e comprendi la visione
‹‹sen tanrıya yalvarmaya başlar başlamaz, duan yanıtlandı; bunu bildirmeye geldim. Çünkü sen çok sevilen birisin. bu nedenle sözün anlamını kavra ve görümü anla:
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
gesù allora disse: «io sono venuto in questo mondo per giudicare, perché coloro che non vedono vedano e quelli che vedono diventino ciechi»
İsa, ‹‹görmeyenler görsün, görenler kör olsun diye yargıçlık etmek üzere bu dünyaya geldim›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da quando sono venuto dal faraone per parlargli in tuo nome, egli ha fatto del male a questo popolo e tu non hai per nulla liberato il tuo popolo!»
senin adına firavunla konuşmaya gittim gideli firavun bu halka kötü davranıyor. sen de kendi halkını kurtarmak için hiçbir şey yapmadın.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
quando gesù portò le prove evidenti disse: “sono venuto a voi con la saggezza e per rendervi esplicita una parte delle cose su cui divergete.
Îsâ, açık açık delillerle onlara gelince: “ben, size hikmet getirdim,bir de hakkında ayrılığa düştüğünüz bazı şeyleri size açıklamak için geldim.o halde allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.allah benim de rabbim, sizin de rabbinizdir, yalnız o’na ibadet edin.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i nostri messaggeri sono venuti a loro con le prove!
andolsun, elçilerimiz onlara apaçık belgelerle gelmişlerdir.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: