来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
derin suçluluk hissedersiniz.
you feel deep, deep guilt.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
sonrasında kendinizi uykulu hissedersiniz.
you feel kind of sleepy afterwards.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
İlaç alırsanız, daha iyi hissedersiniz.
if you take medicine, you will feel better.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
rahatlama iyidir - hala iyi hissedersiniz.
relaxation is fine -- you still feel ok.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
erken kalkarsanız, çok daha iyi hissedersiniz.
if you get up early, you will feel so much the better.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
burada, bu anda gerçekten canlı hissedersiniz.
you really are alive right here in this moment.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
bir gecelik uykudan sonra daha iyi hissedersiniz.
you will feel better after a night's sleep.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
oyunun en tepesinde gibi hissedersiniz, ve istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
you feel like you're on top of your game and you can do anything you want.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
ve özellikle de süzülme pozisyonu aldığınızda sanki uçuyormuş gibi hissedersiniz.
and especially when you take a tracking position, you have the feeling that you are flying.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
cevap verdiğiniz soru tam olarak: yanıldığınızı farkettiğinizde nasıl hissedersiniz?
you guys are answering the question: how does it feel to realize you're wrong?
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
keyif, ham duygular içerir: olurken hissedersiniz. düşünce ve duygudur.
pleasure has raw feels: you know it's happening. it's thought and feeling.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
bundan dolayı bu sesi duyduğunuzda kendinizi gürültü kirliliğinden koruyan bir siper gibi hissedersiniz.
so when you hear this sound you feel like a kind of shelter, preserved from noise pollution.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
hele bir sanatçı bunu başka bir sanatçıya yaptığında sanki bunu başkasına aktarmak zorunda hissedersiniz.
and when an artist does that to another artist, it's like you're compelled to pass it on.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
Âşıkken reddedildiğinizde, sadece romantik aşk duygularına garkolmazsınız, o bireye derin bir bağlılık hissedersiniz.
when you've been rejected in love, not only are you engulfed with feelings of romantic love, but you're feeling deep attachment to this individual.
eğer çalarsam, örneğin, bageti tutarak -- tam anlamıyla bageti bırakmadan tuttuğumda-- kolunuzdan yukarı gelen şiddetli bir sarsıntıyı hissedersiniz.
if i play, for example, holding the stick -- where literally i do not let go of the stick -- you'll experience quite a lot of shock coming up through the arm.