您搜索了: o ben biliyorum , hiçbir şansı var (土耳其语 - 葡萄牙语)

biliyorum. hiçbir...
não há nada para...

o kızların hiçbir şansı yoktu.
aquelas miúdas não tinham hipótese.

hiçbir şansı kalmadı.
- ele já não tem hipóteses.

onun hiçbir şansı yoktu.
ele nunca teve a menor hipótese.

biliyorum. hiçbir şey değil.
És novato, hã?

- biliyorum hiçbir özelliğim yok.
- sei que não sou assim tão especial.

- denedim. hiçbir şansı yok.
- há sempre maneira.

biliyorum. hiçbir şekilde olmuyor.
eu sei, os cálculos não batem certo.

bart, o kitapları bulmak için polisin hiçbir şansı yok.
a polícia não conseguiu encontrar as edições de professores.

- bu olmazsa, hiçbir şansı olmaz.
vais dar-lhe uma medicação que vai alterar-lhe o cérebro para sempre.

hiçbir şansı kaçırmamamı bana sen öğretmiştin.
foste tu quem me ensinou a nunca perder uma oportunidade.

- eğer o ağacı bulamazsak hiçbir şansı kalmamış demektir.
ele não terá hipóteses se não encontrarmos a árvore. dr. kyle!

dan morgan hayatında hiçbir şansı değerlendirmedi.
o dan morgan não correu um único risco na vida.

-biliyorum. -hiçbir şey bir anda olmadı.
eu não tive nada tipo boom.

biliyorum. hiçbir anlam veremiyorsun değil mi?
não faz sentido, não é?

- bir şeyler var biliyorum. - hiçbir şey yok.
eu sei que se passa alguma coisa.

biliyorum, hiçbir belaya bulaşmamam gerekiyor ve bulaşmayacağım da.
eu sei, não me posso em confusões e eu não vou.

bir insanın kurucu karşısında hiçbir şansı yok stephen.
um ser humano não tem hipóteses contra o fundador, stephen.

anna'yı yardım almadan durdurmamızın hiçbir şansı yok.
não temos a mínima hipótese de parar a anna sem ajuda.

ben... biliyorsunuz, hiçbir kural koymayacağım.
não vou impor quaisquer regras.