您搜索了: prepade (塞尔维亚语 - 土耳其语)

akcija je uključivala prepade na štamparije u plovdivu i u obližnjem gradu parvomaju.
operasyonda, filibe'de ve yakınlardaki parvomay kasabasındaki matbaalara baskınlar düzenlendi.

podjoše klancem, u gavaji zanoæiše, prepade se rama, gavaja saulova pobeže.
saulun kenti givada yaşayan halk kaçıştı.

guverner sulejman kamči izjavio je da je policija izvela istovremene prepade na 18 navodnih skrovišta.
vali süleyman kamçı, polisin 18 şüpheli hücreye eşzamanlı baskınlar düzenlediğini söyledi.

turska policija izvršila je prepade na uporišta hizbolaha i al kaide. [geti imidžis]
türk polisi hizbullah ve kaide'nin kalelerine baskınlar düzenledi. [getty images]

„po pravilu, kada je opasnost na najveća, policija prestane da ih prati i počne prepade“, kaže on za setimes.
setimes'a konuşan laçiner, "kural olarak, tehlike en yüksek seviyeye çıktığında, polis bunları izlemeye son verir ve baskınlara başlar." dedi.

u dokumentu se navodi da je policija uznemiravala i tukla novinare na demonstracijama, dok su vlasti naredile prepade na novinske redakcije, privremeno zatvarale novine, izricale novčane kazne ili konfiskovale listove.
belgede, polis gösteriler sırasında gazetecileri taciz edip döverken, yetkililerin de gazete bürolarına baskın talimatları verdikleri, gazeteleri geçici süreyle kapattıkları ve gazetelere para cezası kestikleri veya el koydukları ileri sürüldü.

sipa je istovremeno izvršila prepade u banja luci, bijeljini, brčkom i sarajevu -- kako bi zaustavila nelegalne aktivnosti u sistemu identifikacije i zaštite građana, telu koje izdaje sva lična dokumenta.
sipa, bütün kimlik belgelerini çıkaran kurum olan vatandaş tanımlama ve koruma sistemi bünyesindeki yasadışı faaliyetleri durdurmak amacıyla banja luka, bijeljina, brcko ve saraybosna'da eşzamanlı baskınlar düzenledi.

tada se prepade car navuhodonosor, i brže ustav progovori i reèe svojim dvoranima: ne bacismo li tri èoveka svezana u oganj? odgovoriše i rekoše caru: da, care.
o zaman kral nebukadnessar şaşkınlık içinde birden ayağa kalktı. danışmanlarına, ‹‹biz ateşin içine bağlı üç kişi atmadık mı?›› diye sordu. danışmanlar, ‹‹kuşkusuz, ey kral›› diye karşılık verdiler.

tada se prepade isak, i reèe: ko? da gde je onaj koji ulovi i donese mi lova, i od svega jedoh pre nego ti dodje, i blagoslovih ga? on æe i ostati blagosloven.
İshakı bir titreme sardı. tir tir titreyerek, ‹‹Öyleyse daha önce avlanıp bana yemek getiren kimdi?›› diye sordu, ‹‹sen gelmeden önce yemeğimi yiyip onu kutsadım. artık o kutsanmış oldu.››