您搜索了: marcia poma (意大利语 - 土耳其语)

e messe in marcia le montagne,
dağlar (sallanıp) yürütüldüğünde,

e le montagne si metteranno in marcia,
dağlar bir yürüyüş yürür ki!..

innestare la marcia superiore attraverso i finanziamenti alla preadesione
katılım öncesi finansman yoluyla hız kazanmak

e le montagne saranno messe in marcia, diventando un miraggio.
dağlar yürütülmüş, artık bir serab oluvermiştir.

politica regionale e allargamento innestare la marcia superiore attraverso i finanziamenti alla preadesione
bölgesel politika ve genişleme - katılım öncesi finansman yoluyla hız kazanmak

fate la marcia da dove la fanno tutti gli altri e chiedete perdono ad allah.
sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden siz de akın. allah'tan mağfiret isteyin.

in marcia verso l’europa: aiutare i balcani occidentali ad aiutare se stessi.
avrupa yolunda: batı balkanlar’ın kendilerine yardım etmelerine yardımcı olmak

fate la marcia da dove la fanno tutti gli altri e chiedete perdono ad allah. allah è perdonatore misericordioso.
sonra insanların akın akın döndüğü yerden siz de akın edin ve allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz allah bağışlayandır, esirgeyendir.

gli israeliti partirono dal deserto del sinai secondo il loro ordine di marcia; la nube si fermò nel deserto di paran
İsrailliler de sina Çölünden göç etmeye başladılar. bulut paran Çölünde durdu.

il totale dei registrati del campo di efraim è di centottomilacento uomini, secondo le loro schiere. si metteranno in marcia in terza linea
efrayim ordugahına ayrılan bölüklerdeki adam sayısı 108 100 kişiydi. Üçüncü olarak bunlar yola çıkacak.

macedonia: marcia della pace a sostegno della società multietnica sabato 17 marzo si terrà a skopje una marcia per la pace.
makedonya: barış yürüyüşü, 17 mart 2012 - cumartesi

partirono da pi-achirot, attraversarono il mare in direzione del deserto, fecero tre giornate di marcia nel deserto di etam e si accamparono a mara
pi-hahirottan ayrılıp denizden çöle geçtiler. etam Çölünde üç gün yürüdükten sonra marada konakladılar.

davide sconfisse anche hadad-ezer, re di zoba, verso amat, nella sua marcia verso il fiume eufrate per stabilirvi il suo dominio
davut fırata kadar krallığını pekiştirmeye giden sova kralı hadadezeri de hama yakınlarında yendi.

coloro che sono rimasti indietro, quando vi metterete in marcia per impadronirvi di un bottino, diranno: “lasciate che vi seguiamo”.
(savaştan) geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "bizi bırakın da sizi izleyelim."

[sottomettemmo] a salomone il vento che percorre un mese [di marcia] il mattino e un mese la sera e facemmo scorrere la fonte di rame.
gündüz estiğinde bir aylık mesafeye gidip, akşam da bir aylık mesafeden gelen rüzgarı süleyman'ın buyruğu altına verdik.

marc dorcel
marc dorcel