您搜索了: exemplifies (英语 - 土耳其语)

thus god exemplifies truth and falsehood.
allah gerçeği ve batılı böyle bir örnekle tanıtır.

"reflections on the four facets of symmetry: how physics exemplifies rational thinking".
"reflections on the four facets of symmetry: how physics exemplifies rational thinking".

and from what they heat in fire of ornaments or utensils comes a similar froth. thus god exemplifies truth and falsehood.
bir süs eşyası veya âlet yapmak isteğiyle ateşte körükledikleri şeylerde de benzeri bir köpük vardır.

but perhaps the best known landmark is the three-story robev house, which best exemplifies 19th century macedonian architecture.
fakat belki de en ünlü eser, 19. yüzyıl makedon mimarisinin en iyi örneğini teşkil eden üç katlı robev konağı.

bahcesehir university professor seyfettin gursel says the eu process exemplifies the long-term "south european" development model.
bahçeşehir Üniversitesi profesörü seyfettin gürsel, ab sürecinin uzun vadeli "güney avrupa" kalkınma modeline örnek teşkil ettiğini söyledi.

pantelija curguz, president of a rs military organisation that helps families of those charged by the hague tribunal and offers them financial assistance, exemplifies the attitude of many in rs.
lahey mahkemesi tarafından suçlananların ailelerine yardım eden ve onlara maddi yardım sunan bir sc askeri örgütünün başkanı olan pantelija curguz, sc'deki pek çok kimsenin duygularına tercüman oluyor.

this coupling of the immediate challenge of energy security with the long-term challenges of climate change mitigation exemplifies the multi-pronged approach policy makers in turkey are taking to improve the energy situation in the country as a whole.
enerji güvenliği gibi acil zorlukların ve uzun vadeli iklim değişikliği zorluklarının birlikte ele alınması türkiye’deki politika yapıcıların ülkedeki genel enerji durumunu iyileştirmek için benimsediği çok yönlü yaklaşımın bir örneğini oluşturmaktadır.

"criss cross" (1949), with lancaster again the lead, exemplifies how siodmak brought the virtues of the b-movie to the a noir.
yeniden lancaster’in önderliğinde yapılan "Çapraz" (criss cross, 1949) filmi, siodmak’ın; b filminin etkilerini nasıl a kara filmine kazandırdığını örnekler.