您搜索了: randomly;randomly (英语 - 土耳其语)

play files randomly
dosyaları & rastgele çal

%1 - > %2 randomly
% 1 - >% 2 rasgele

choose next medium randomly
bir sonraki ortamı rasgele seç

%1 & lt; -gt; %2 randomly
% 1 & lt; - gt;% 2 rasgele

randomly placed gaps on redeal
yeniden dağıtılırken rastgele yerleştirilen boşluklar

only show one randomly chosen medium
sadece rasgele seçilmiş bir ortamı göster

so the blue dots are selected randomly.
ve böylece mavi noktalar rastgele seçildi.

so they're less likely to be randomly false positives, randomly false negatives.
bu nedenle buralarda rastgele yalancı pozitif ya da rastgele yalancı negatif olma ihtimali düşük.

randomly assigned them to be prisoner and guard.
tutuklu ya da gardiyan olarak rastgele atadık.

galaxies themselves are not strewn randomly in space; they tend to cluster.
gökadalar uzayda rasgele serpiştirilmemişlerdir, öbeklenmeye çalışırlar.

it's a clue that the early universe is not chosen randomly.
bu, erken evrenin rastgele seçilmediğini gçsteren bir ipucu.

transposons are just small pieces of dna that randomly insert in the genetic code.
transpozonlar genetik koda rastgele yerleştirilen, dna'nın küçük parçalarıdır.

he took women with metastatic breast cancer, randomly divided them into two groups.
metastatik göğüs kanseri olan kadınları almış, gelişigüzel iki gruba ayırmış.

a researcher found that crop circles in the uk are not spread randomly across the landscape.
a researcher found that crop circles in the uk are not spread randomly across the landscape.

but if you present it along with another randomly chosen word, bad things can happen.
ama bunu rastgele seçilen başka bir kelimeyle sunduğunuzda, kötü şeyler olabilir.

so we bred flies whose brains were more or less randomly peppered with cells that were light addressable.
böylece beyinleri az çok rastgele ışık gönderilebilen hücreler serpiştirilmiş sinekler yetiştirdik.

the friends of randomly chosen people have higher degree, and are more central than the random people themselves.
rastgele seçilenin arkadaşlarının derecesi, daha fazladır ve bu yüzden rastgele seçilen kişilere göre daha merkezdedirler.

"macedonia did not randomly decide to open an embassy in doha as our diplomatic centre in that part of the world.
cumhurbaşkanı gjorge İvanov'un dışişlerindan sorumlu danışmanı darko kostadinovski setimes'a verdiği demeçte, "makedonya, dünyanın o kesimindeki diplomasi merkezimiz olarak doha'da bir büyükelçilik açma seçimini gelişigüzel yapmadı.

and i handed out these postcards randomly on the streets of washington, d.c., not knowing what to expect.
ve bu kartpostalları washington d.c. caddelerinde gelişigüzel dağıttım, bir beklentim olmadan.

==gameplay==the main objective of the game is to collect a piece of cheese placed randomly around a map.
== oynanış ==oyunun temel amacı, bir harita üzerinde yerleştirilmiş bir parça peyniri almaktır.