您搜索了: لجدعون (阿拉伯语 - 土耳其语)

وكان لجدعون سبعون ولدا خارجون من صلبه لانه كانت له نساء كثيرات.
Çok sayıda kadınla evlendi ve yetmiş oğlu oldu.

وقال رجال اسرائيل لجدعون تسلط علينا انت وابنك وابن ابنك لانك قد خلّصتنا من يد مديان.
İsrailliler gidyona, ‹‹sen, oğlun ve torunun bize önderlik edin›› dediler. ‹‹Çünkü bizi midyanlıların elinden sen kurtardın.››

فصنع جدعون منها افودا وجعله في مدينته في عفرة وزنى كل اسرائيل وراءه هناك فكان ذلك لجدعون وبيته فخا.
gidyon bu altından bir efod yaparak onu kendi kenti olan ofraya yerleştirdi. bütün İsrailliler bu put yüzünden rabbe vefasızlık ettiler. böylece efod gidyon ile ailesi için bir tuzak oldu.

وقال الرب لجدعون ان الشعب الذي معك كثير عليّ لادفع المديانيين بيدهم لئلا يفتخر عليّ اسرائيل قائلا يدي خلصتني.
rab gidyona şöyle dedi: ‹‹yanında fazla adam var; midyanı onların eline teslim etmem. yoksa İsrailliler, ‹kendi gücümüzle kurtulduk› diyerek bana karşı övünebilirler.

فقال الرب لجدعون بالثلاث مئة الرجل الذين ولغوا اخلصكم وادفع المديانيين ليدك. واما سائر الشعب فليذهبوا كل واحد الى مكانه.
rab gidyona, ‹‹sizi diliyle su içen üç yüz kişinin eliyle kurtaracağım›› dedi, ‹‹midyanlıları senin eline teslim edeceğim. Öbürleri yerlerine dönsün.››

فنزل بالشعب الى الماء. وقال الرب لجدعون كل من يلغ بلسانه من الماء كما يلغ الكلب فأوقفه وحده. وكذا كل من جثا على ركبتيه للشرب.
gidyon halkı suyun başına götürdü. rab gidyona, ‹‹köpek gibi diliyle su içenleri bir yana, su içmek için dizleri üzerine çökenleri öbür yana ayır›› dedi.

وقال الرب لجدعون لم يزل الشعب كثيرا. انزل بهم الى الماء فانقيهم لك هناك. ويكون ان الذي اقول لك عنه هذا يذهب معك فهو يذهب معك وكل من اقول لك عنه هذا لا يذهب معك فهو لا يذهب.
rab gidyona, ‹‹adamların sayısı hâlâ fazla›› dedi, ‹‹kalanları suyun başına götür, onları orada senin için sınayayım. ‹bu seninle gidecek› dediğim adam seninle gidecek; ‹bu seninle gitmeyecek› dediğim gitmeyecek.››

فضربت الفرق الثلاث بالابواق وكسروا الجرار وامسكوا المصابيح بايديهم اليسرى والابواق بايديهم اليمنى ليضربوا بها وصرخوا سيف للرب ولجدعون.
Üç bölük de borularını çalıp testileri kırdı. Çalacakları boruları sağ ellerinde, çıralarıysa sol ellerinde tutuyorlardı. ‹‹yaşasın rabbin ve gidyonun kılıcı!›› diye bağırdılar.