Results for yerleştirip translation from Turkish to Spanish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Turkish

Spanish

Info

Turkish

yerleştirip

Spanish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Turkish

Spanish

Info

Turkish

“onu bir sandığa yerleştirip denize bırak!

Spanish

'Échalo a esta arqueta y échala al río.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Üzerine yüksek dağlar yerleştirip size tatlı su içirmedik mi?

Spanish

y puesto en ella elevadas montañas? ¿no os hemos dado de beber un agua dulce?

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

böylece yusuf'u yeryüzünde yerleştirip ona rüyaların yorumunu öğretiyorduk.

Spanish

así dimos poderío a josé en el país, y hasta le enseñamos a interpretar sueños.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

"her tepenin üzerine bir işaret (bir yapı) yerleştirip oyalanıyor musunuz?"

Spanish

¡construís en cada colina un monumento para divertiros

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

biz, gerçekten de onu yeryüzünde yerleştirip yüceltmiştik, her şeyin yolunayoradamına ait ne bilgi varsa vermiştik ona.

Spanish

le habíamos dado poderío en el país y le habíamos facilitado todo.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

balık kapısını senaalılar onardı. kirişleri yerleştirip kapı kanatlarını yerine koydular, sürgülerle kapı kollarını taktılar.

Spanish

los hijos de senaa edificaron la puerta del pescado. le pusieron sus vigas y colocaron sus puertas, con sus cerraduras y sus cerrojos

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

gübre kapısını beythakkerem bölgesini yöneten rekav oğlu malkiya onardı. kapı kanatlarını yerine yerleştirip sürgülerle kapı kollarını taktılar.

Spanish

la puerta del muladar la restauró malquías hijo de recab, jefe del distrito de bet-haquérem. Él reedificó y colocó sus puertas, con sus cerraduras y sus cerrojos

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Şu bir gerçektir ki ey insanlar, biz sizi dünyaya yerleştirip orada size hakimiyet verdik. orada sizin için birçok geçim vasıtaları yarattık.

Spanish

os hemos dado poderío en la tierra y os hemos puesto en ella medios de subsistencia.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

İstiyorduk ki onları yeryüzünde yerleştirip kuvvetlendirelim ve firavun'la haman'a ve askerlerine de, onlardan çekindikleri şeyleri gösterelim.

Spanish

darles poderío en el país y servirnos de ellos para hacer que faraón. hamán y sus ejércitos experimentaran lo que ya recelaban.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

dere kapısını hanun ve zanoahta yaşayanlar onardı. kapı kanatlarını yerlerine yerleştirip sürgülerle kapı kollarını taktılar. ayrıca gübre kapısına kadar uzanan surlarda bin arşınlıkfç yer onardılar.

Spanish

la puerta del valle la restauró hanún, con los habitantes de zanóaj. ellos la reedificaron y colocaron sus puertas, con sus cerraduras y sus cerrojos, y 1.000 codos de la muralla, hasta la puerta del muladar

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

onlarla esenlik antlaşması yapacağım. bu onlarla sonsuza dek geçerli bir antlaşma olacak. onları yeniden oraya yerleştirip sayıca çoğaltacağım. tapınağımı sonsuza dek onların ortasına kuracağım.

Spanish

haré con ellos un pacto de paz; será un pacto eterno con ellos. los multiplicaré y pondré mi santuario entre ellos para siempre

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

sonra üzerine hizmet için kullanılan bütün takımları, ateş kaplarını, büyük çatalları, kürekleri, çanakları yerleştirip deri bir örtüyle örtecek, sırıklarını yerine koyacaklar.

Spanish

pondrán sobre él todos sus utensilios con los que sirven allí: bandejas, tenedores, palas, tazones y otros accesorios del altar. extenderán sobre él una cubierta de pieles finas y después pondrán sus varas

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Şeytan; uyuşturucu ve kumara sokularak aranıza düşmanlık ve şiddetli nefret yerleştirip sizi allah'ı anmaktan, namazdan/duadan geri çevirmek ister.

Spanish

el demonio quiere sólo crear hostilidad y odio entre vosotros valiéndose del vino y del maysir, e impediros que recordéis a alá y hagáis la azalá.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hakim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslam'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vadetti.

Spanish

a quienes de vosotros crean y obren bien, alá les ha prometido que ha de hacerles sucesores en la tierra, como ya había hecho con sus antecesores. y que ha de consolidar la religión que le plugo profesaran.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,747,782,795 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK