Sie suchten nach: intellect (Englisch - Türkisch)

intellect
zekâ

do you not use your intellect?
akletmez misiniz?

these are they who possess intellect.
gerçek akıl sahipleri de onlardır.

bestowed on him by the supreme intellect,
kuvvetleri çok müthiş olan belletip öğretti onu ona.

only those who possess intellect take admonition
(fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar.

only those who possess intellect take admonition.
ancak akl-ı selim sahipleri, sağ duyulu olanlar düşünüp ibret alır. [3,113]

health and intellect are the two blessings of life.
sağlık ve akıl, hayatın iki nimetidir.

is there an oath in that for one possessing intellect?
bu antta büyük bir şey yok mu aklı başında olana?

as guidance and admonition for those who possess intellect.
(bunu) aklı başında olanlara bir yol gösterici ve bir hatırlatma olsun diye (böyle yaptık).

and none takes admonition except those who possess intellect.
(bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.

so beware of god, o you who possess intellect and have faith.
allah'a karşı gelmekten, ileride de hep sakının ki böyle bir azaptan korunasınız.İşte allah size gerçekleri hatırlatan bir kitap indirdi, bir elçi gönderdi. allahın nurlar saçan, yollar açan âyetlerini sizlere okuyor ki iman edip makbul ve güzel işler yapanları karanlıklardan aydınlığa çıkarsın.kim allah’a iman eder, makbul ve güzel işler yaparsa, allah onları, hem de devamlı kalmak üzere, içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştirir.

these are they whom god has guided. these are they who possess intellect.
İşte bunlardar, allah'ın kılavuzladıkları; işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri.

or do their intellects bid them do this?
bunu onlara akılları mı buyuruyor?