Sie suchten nach: banliyölerinde (Türkisch - Englisch)

kobe banliyölerinde yaşamak istiyorum.
i'd like to live in the suburbs of kobe.

londra'nın banliyölerinde yaşar.
he lives in the suburbs of london.

Şirket osaka'nın banliyölerinde bulunmaktadır.
the company is located in the suburbs of osaka.

bay yamada tokyo'nun banliyölerinde yaşıyor.
mr. yamada lives in the suburbs of tokyo.

paris'in banliyölerinde büyüdüm ve üç kardeşin en küçüğüydüm.
i grew up in the paris suburbs and i was the youngest of three children.

hırvat supernova hrvatska firması, zagreb'in banliyölerinde yeni bir ticaret merkezi inşa edeceğini duyurdu.
the croatian company supernova hrvatska announced it will build a new trade centre in the suburbs of zagreb.

zagreb'in dışındaki velika gorica banliyölerinde, eski bir sdp'li dışişleri bakanı olan tonino picula nispeten tanınmayan hdz adayı drazen barisiç'e mağlup oldu.
in the velika gorica suburbs outside zagreb, a former sdp foreign minister, tonino picula, lost to a relative unknown, hdz candidate drazen barisic.

otomobillerin yaygınlaşması ve toplu taşıma sistemleri şehir merkezi ve banliyö kavramlarını ortaya çıkarmıştır.
the availability of automobiles and public transportation systems have revealed the "city center and suburban" terms.