Sie suchten nach: yetişecekler (Türkisch - Englisch)

size yetişecekler diye korkma, endişelenme.!"
do not be afraid of being overtaken, and have no fear [of getting drowned].

Şimdi, soru şu, "ne zaman yetişecekler?"
now, the question is, "when will the catch up take place?"

İki topluluk da birbirini görünce musa'nın arkadaşları dediler ki: mutlaka bize yetişecekler.
and when the groups came face to face, the companions of moses cried out: "we are overtaken!"

geçenlerde Şangay'daydım. Çin'de neler olduğuna kulak verdim. ve kesinlikle japonya'nın yetiştiği gibi onlar da yetişecekler.
i was in shanghai recently, and i listened to what's happening in china, and it's pretty sure that they will catch up, just as japan did.

"tamam, köydeki yaşlı adama gidip burada ne yetiştirebileceğimi soracağım" dedim. sessizce bana bakıp şöyle dedi: "Şunları, şunları ve şunları ekersen yetişecektir."
and i said, "okay, i'll go to the old man in village and say, 'what should i grow in this spot?'" he looked quietly at me and said, "you build this, you build this, you put this, and it'll work."