Sie suchten nach: parçalanmış (Türkisch - Norwegisch)

parçalanmış.
den faller fra hverandre.

adam parçalanmış.
bare filler igjen.

bullet parçalanmış.
- kula fragmenterte. - jeg beklager virkelig, jack.

herşey parçalanmış!
alt er krasjet!

- hepsi parçalanmış.
vrakgods. hvor er resten?

devrelerden biri parçalanmış.
bufferkretsen er revet ut.

parçalanmış hayvanlar mı?
lemlestet fe?

damarların parçalanmış olabilir.
du har metallflis i hånden.

sol tarafı yok. parçalanmış.
avfyring og separasjon...

kristina'nın içi parçalanmış.
kristina er ødelagt innvendig.

ortağımı başı parçalanmış buldum.
jeg har funnet partneren min men en kule i hodet.

hayır. ama burnu parçalanmış.
nesen hans er brukket.

İyi misin? kameram parçalanmış!
- kameraet mitt er ødelagt!

- parçalanmış buğday'dan bahsediyor.
- frokostblandings-anlegget.

- parçalanmış cesetler. - tabi sahteleri.
-lemlestede kropper.

parçalanmış buğday'la dolu hindi.
kalkun fylt med frokostblanding.

parçalanmış cesetleri izleyip seni bulduk.
vi har fulgt et spor av lik. - det ledet til deg. - nei.

- nasıl öldürülmüş? - boğazı parçalanmış.
- hvordan ble hun myrdet?

parçalanmış cesedi burada karaya vurdu.
hennes dissekert restene laget landfall her .

parçalanmış çocuklar. gözlerini kurtlar yemiş.
lemlestede barn med markspiste øyne.