Sie suchten nach: alışkanlığı (Türkisch - Englisch)

içme alışkanlığı
drinking habits

büyüme alışkanlığı
plant habit

satın alma alışkanlığı
consumer behaviour

tırnaklarını yeme alışkanlığı var.
she has a habit of biting her nails.

o, atıştırma alışkanlığı kazandı.
he acquired the habit of snacking.

o sigara içme alışkanlığı edindi.
he acquired the habit of smoking.

onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var.
he has a habit of keeping the door open.

onun kahvaltıdan önce yürüme alışkanlığı vardı.
he was in the habit of taking a walk before breakfast.

o, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.
she carried that habit to her grave.

babamın alışkanlığı kahvaltıdan önce gazete okumakdır.
my father is in the habit of reading the newspaper before breakfast.

perry yüksek sesle düşünme alışkanlığı edindi.
perry has acquired the habit of thinking aloud.

o, oğlunun sigara içme alışkanlığı kırmaya çalıştı.
he tried to break his son's habit of smoking.

onun siyahi insanlara tepeden bakma alışkanlığı vardı.
he has a habit of looking down on coloured people.

sıkıştırıcı, kesici noktalara ellerinizi koymamak mutlaka alışkanlık haline getirilmelidir.
you must get into the habit of not putting your hand into compressive and cutting points.