Results for vratima translation from Croatian to Turkish

"nalazite se pred vratima.
büyükelçi, "tam kapıda duruyorsunuz.

i sav je grad nagrnuo k vratima.
bütün kent halkı kapıya toplanmıştı.

hrvatski predsjednički izbori su pred vratima
hırvatistan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin eli kulağında

"jugoslavija je 1990. bila na vratima eu.
“1990 yılında yugoslavya ab’nin kapısındaydı.

veliki igrači regionalnog tržišta nafte pred vratima srbije
bölge petrol pazarı oyuncuları sırbistan’ın kapısını çalıyor

sjevernim vratima vanjskoga predvorja izmjeri širinu i dužinu.
adam dış avlunun kuzeye bakan kapısının uzunluğunu ve genişliğini ölçtü.

ispiši ih na dovratnicima kuæe svoje i na vratima svojim!
evlerinizin kapı sövelerine, kentlerinizin kapılarına yazın.›› yalnız ve yalnız rab›› veya ‹‹rab tanrımızdır, rab tektir››.

mešelemjin sin zaharija bio je vratar na vratima Šatora sastanka.
buluşma Çadırının kapısında meşelemya oğlu zekeriya nöbet tutardı. de geçmektedir.

muž joj je slavan na vratima, gdje sjedi sa starješinama zemaljskim.
kent kurulunda iyi tanınır.

na svim vratima nalazi se zastava načinjena od jarko naradžaste tkanine.
her bir kapının üzerinde parlak turuncu kumaştan yapılmış bir bayrak bulunuyor.

mrze èovjeka što na vratima pravdu dijeli i grde onog što zbori pošteno.
doğru konuşandan iğreniyorlar.

ako sam ruku na nevina podigao znajuæ' da mi je na vratima branitelj,
Öksüze el kaldırdımsa,

a neki siromah, imenom lazar, ležao je sav u èirevima pred njegovim vratima
her tarafı yara içinde olan lazar adında yoksul bir adam bu zenginin kapısının önüne bırakılırdı; zenginin sofrasından düşen kırıntılarla karnını doyurmaya can atardı. bir yandan da köpekler gelip onun yaralarını yalardı.

i skupiše se mnogi te više nije bilo mjesta ni pred vratima. on im navješæivaše rijeè.
o kadar çok insan toplandı ki, artık kapının önünde bile duracak yer kalmamıştı. İsa onlara tanrı sözünü anlatıyordu.

metode studenata kreću se od verbalne opstrukcije predavanja do postavljanja zapreka na vratima učionica.
Öğrencilerin yöntemleri, derslerin sözlü olarak engellenmesinden derslik kapılarına barikat kurmaya kadar çeşitlilik gösteriyor.

ali urija osta da spava pred vratima kraljeva dvora sa stražarima svoga gospodara i ne ode svojoj kuæi.
ne var ki, uriya evine gitmedi, efendisinin bütün adamlarıyla birlikte sarayın kapısında uyudu.

blago èovjeku koji njima napuni tobolac, neæe se postidjeti kad se prÓeo bude s dušmanom na vratima.
utanç duymayacaklar. kapısında yapılırdı.

Školska godina je pred vratima, ali srbijanski nastavnici imaju popis žalbi koje žele riješiti prije nego uđu u učionice.
okulların açılmasına az kaldı, fakat sırp öğretmenlerin elinde sınıfa adımlarını atmadan önce giderilmesi gereken bir sorun listesi var.

talijanske luke bari i brindisi smatraju se vratima prema eu, dok turske luke povezuju koridor s kavkaskim bazenom u aziji.
İtalya'daki bari ve brindisi limanları ab'ye açılan kapılar olarak görülürken, türk limanları da koridoru asya'daki kafkas havzasına bağlıyor.

pravoslavna crkva u antakiji naglašava značaj ove zajednice, sa svojim uređenim željeznim vratima i velikim dvorištem otvorenim za javnost.
antakya ortodoks kilisesi, incelikle işlenmiş demir kapıları ve halka açık büyük avlusuyla bu cemaatin varlığının altını çiziyor.