Results for food chain translation from English to Turkish

food chain
besin zinciri

chain
zincir

chain gear
zİncİr dİŞlİ

cold chain:
cold strain :

they get into the food chain.
besin zincirine giriyorlar.

timing chain
eksantrik zinciri

→ chain reaction
→ zincirleme reaksiyon

food chains
besin ağları

this is just the food chain unfolding.
bu sadece besin zinciri.

they all study about the food chain.
bununla besin zincirini öğreniyorlar.

this is called fishing down the food chain.
bunun adı beslenme zincirinde balık avlamak.

they start at the top of the technology food chain.
teknoloji zincirinde başta olmayı başardılar.

it's still working its way up the food chain.
hala besin zincirinde yukarı doğru tırmanıyor.

you must go back and think about your own food chain.
geri dönmelisiniz ... ... ve kendi gıda zinciriniz hakkında düşünmelisiniz.

and at the end of the food chain, we are eating them as well.
ve besin zincirinin sonunda, biz onları yiyoruz.

he acknowledged, however, that it could eventually enter the food chain.
ancak weller, bunun nihayetinde gıda zincirine girebileceğini kabul etti.

this is the foundation of the whole food chain in the arctic, right here.
bu arktika'daki tüm besin zincirinin temeli, tam burada.

these are things that are getting into our food chain because of these blooms.
bunlar çoğalmalar yüzünden... ...besin zincirimize giren şeylerdir.

and, you know, once a toxin is in the food chain everything is affected, including us.
bildiğiniz gibi, besin zincirine giren bir toksin, biz de dahil olmak üzere, her şeyi etkiler.

these relationships involve the life history of the organism, its position in the food chain and its geographic range.
bu ilişkiler, canlıların yaşam öyküsünü, besin zinciri içindeki konumunu ve coğrafi olarak erişim alanını belirler.