Results for his novel had a great vogue for a... translation from English to Turkish

i haven't had a barbecue for a long time.
uzun bir süredir barbekü yapmadım.

the two had been enemies for a long time.
İkisi uzun süre düşman.

do not boil for a long time
uzun süre kaynatma.

did you talk for a long time?
uzun süre konuştun mu?

he has been sick for a long time.
o uzun süredir hastadır.

it will last for a long, long time.
Çok uzun zaman boyunca sürecek.

he kept us waiting for a long time.
bizi uzun süre bekletti.

and i entered competitions for a long time.
uzun süre yarışmalara katıldım.

i've known her for a long time.
onu uzun süredir tanımaktayım.

because i studied for a long time yesterday.
Çünkü dün uzun bir süre çalıştım.

and this is great because, you know, for a quarter, you can play this for a long time.
ve bu mükemmel çünkü bir çeyrekliğe bunu uzunca bir süre oynayabilirsiniz.

antipope christopher was considered legitimate for a long time.
antipapa christopher uzun süre yasal bir papa olarak kabul edilmiştir.

i haven't heard from her for a long time.
ben uzun bir süre ondan haber almadım.

tom and mary haven't been happy for a long time.
tom ve mary uzun bir süre mutlu değiller.

this camera has an amazing range of possibilities and excellent image quality for a great price and you will enjoy using it for a long time to come.
canon a710 esnek çekim seçenekleri ve mükemmel görüntü kalitesi ile makul fiyat etiketini bir arada sunan bir ürün.

"the judiciaries haven't done their job for a long time.
İktidardaki koalisyonun grup sözcüsü boyan paytiç "yargı birimleri uzun süre işlerini yapmadı.

and snow labored for a long time with this great insight that everybody ignored.
snow uzun bir süre herkesin göz ardı ettiği bu içgüdüsü ile çalıştı.