Results for hyper translation from English to Turkish

hyper
yukarıkeyboard- key- name

hyper-v
hyper-v

hyper threading
kapak açıkken uyan

5-cell (hyper-tetrahedron)
5- cell (hiper- dört yüzlü)

the hyper key is now active.
hiper tuşu şimdi etkin.

sensitivity priority and hyper program
hassasiyet Öncelikli çekim ve hyper fonksiyonu

and i am thrilled about the hyper program.
ve ayrıca hyper programı heyecan verici.

the first is what i like to call a hyper-rational process.
İlkine ben hiper-rasyonel süreç diyorum.

but i also greatly enjoy the company of hyper-intelligent people.
ve üstün zekalı insanlarla da eğlenceli vakitler geçirdim.

we're talking about books on hyper geometric partial differential equations.
hiper geometrik parçalı ayrık denklemler üzerine kitaplardan bahsediyoruz.

it allows me to spend a lot of my time hanging out with hyper-intelligent coral.
bana üstün zekalı mercanlarla takılma imkanı tanımıştır.

i do have a problem with developments that hyper-exploit politically vulnerable communities for profit.
Çıkarları için siyasi olarak zayıf toplumları fazlasıyla kötüye kullanan geliştiricilerle sorunum var.

in 2009, the formats are established carrefour hyper, gb carrefour, carrefour market and carrefour express.
* 2005'de carrefour kıbrıs pazarına chris cash & carry'nin tümünü satın alarak girdi.

if we imagine this to be a hyper-intelligent coral, we can single out an individual and ask him a reasonable question.
eğer bunu üstün-zekalı bir mercan olarak hayal edersek, bu bireylerden birini ayırıp, ona mantıklı bir soru sorabiliriz.

and with our hyper-consumption of those animals producing greenhouse gases and heart disease, kindness might just be a bit of a red herring.
ve bu hayvanları aşırı-tüketimimiz sera gazları ve kalp hastalıklarına sebep olurken, nezaket ile konuyu başka yönlere çekmenin anlamı yok.

this robot is actually a family of snake robots that we call hydras, hyper degrees-of-freedom robotic articulated serpentine.
bu robot aslında yılan robotlar ailesinden, adı hydras. yüksek serbestlik dereceli robotik eklemli yılankavi.

because i really believe it can disrupt outdated modes of business, help us leapfrog over wasteful forms of hyper-consumption and teach us when enough really is enough.
Çünkü gerçekten çağdışı iş yapma biçimlerini altüst edeceğine, aşırı-tüketimin savurgan şekillerini aşmamıza yardım edeceğine ve yeterlinin ne zaman yeterli olacağını öğreteceğine inanıyorum.

"i rather see a domestic financial crisis caused by hyper-expenditure of government and potential debts that await the country than the effects of the european crisis.
setimes'a konuşan abdikshiku, "avrupa'daki krizden ziyade, hükümetin aşırı harcamaları ve ülkeyi bekleyen potansiyel borçların yol açtığı bir iç mali kriz görüyorum.

in post-conflict societies like croatia, where a hyper-nationalism and religiosity have created an environment unbearable for anyone who might be considered a social outcast.
croatia gibi savaş sonrası uç noktada ulusalcılık ve dindarlık ile yaratılan bir çevrede, sosyal olarak toplumdan dışlanmış biri olarak görülmek katlanılmaz bir şey.

over time, noradrenergic and serotonergic neurons become autonomous and hyper-reactive to external stimuli and arguably this druginduced long-term uncoupling explains dysfunctions in motivation and in the ability to inhibit impulses.
zamanla, noradrenerjik ve serotonerjik nöronlar, dış uyarıcılara karşı özerk ve hiper-reaktif hale gelmekte ve uyuşturucunun neden olduğu bu uzun süreli ayrılma da motivasyon ve içgüdüleri baskılama yeteneklerindeki bozukluklara sebep olmaktadır.