Results for nothing will kill you more than y... translation from English to Turkish

are you more than your genes?
genlerinizden daha fazlası mısınız?

i will kill you.
seni öldüreceğim.

i love you more than ever.
seni her zamankinden daha çok seviyorum.

i love you more than anything.
seni her şeyden çok seviyorum.

i love you more than anyone else.
seni herkesten daha çok seviyorum.

he said, “i will kill you.”
"seni mutlaka öldüreceğim." dedi.

i love you more than anything in the world.
seni dünyadaki her şeyden daha fazla seviyorum.

i love you more than i love any other person.
seni herhangi bir diğer kişiyi sevdiğimden daha çok seviyorum.

as small as 200 parts per million will kill you.
her milyonda 200 küçük parça sizi öldürür.

believers, do not take intimates with other than your own.
ey iman edenler! kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin.

i will kill you in the name of allah, wuhahahahaha."
seni allah'ın adıyla öldüreceğim, wuhahahahaha."

the disbelievers will be told, "god's hatred towards you is much greater than your hatred of your own selves.
küfre batmış olanlara şöyle haykırılır: "allah'ın öfkesi, sizin kendi benliklerinize öfkenizden elbette ki daha büyüktür.

meat, junk food, cheese: the very stuff that will kill you.
et, abur cubur, peynir. sizi bizzati öldürecek şeyler.

[one of them] said, ‘surely i will kill you.’
"seni mutlaka öldüreceğim." dedi.

krivach won the competition with the song "too much love will kill you".
krivach yarışmayı "too much love will kill you" adlı parçasıyla kazandı.

o you who have believed, do not enter houses other than your own houses until you ascertain welcome and greet their inhabitants.
ey iman edenler! kendi evleriniz dışındaki evlere, sahipleriyle kaynaşıp izin almadan, bir de ev sakinlerine selam vermeden girmeyin!

but were they to succeed, they would not be able to remain after you more than a little while.
bu taktirde senden sonra onlar da fazla kalmayacaklar

do not enter homes other than your own, until you have asked permission and greeted their occupants.
evlerinizden başka evlere, izin almadan, seslenip sahiplerine selam vermeden girmeyiniz.

no matter which road you follow, the drive to town won't take you more than twenty minutes.
hangi yolu izlersen izle, şehre gidiş yirmi dakikadan fazla zamanını almaz.

do not enter houses other than your own until you have announced [your arrival] and greeted their occupants.
evlerinizden başka evlere, izin almadan, seslenip sahiplerine selam vermeden girmeyiniz.