Results for strongest translation from English to Turkish

strongest (slowest)
en güçlü (en yavaş)

tom is the strongest.
tom en güçlü.

mathematics is his strongest subject.
matematik onun en iyi dersidir.

the dpa expressed the strongest objections.
dpa ise eleştirilerinde oldukça sertti.

the pursuit of meaning is the strongest.
anlam arayışının bağı en kuvvetliydi.

he was the strongest candidate for the position.
görev için en güçlü adaydı.

for now the megazoom holds the strongest trump.
en güçlü koz şimdilik megazum modellerin elinde.

radicals are single strongest party in serbian vote
sırbistan'daki seçimlerden radikaller en güçlü tek parti çıktı

and those who believe are strongest in love of allah.
müminlerin allah'ı sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir.

indeed allah is strongest in power and most terrible in chastisement.
allah en güçlü ve cezalandırması da en çetin olandır.

however, the strongest of the believers' love is their love of god.
müminlerin allah'ı sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir.

the hobby has the strongest following in europe, asia, and north america.
Özellikle avrupa, asya ve kuzey amerika'da akvaryum hobisi yaygındır.

beton writer ilic described his meeting with bozinovic as one of his strongest impressions.
beton yazalarından İliç, bozinoviç ile görüşmesini en güçlü izlenimlerinden biri olarak niteledi.

he said the country lost "one of its strongest individuals and football wealth".
yardımcı, türkiye “en güçlü fertlerinden ve futbol değerlerinden birini yitirdi,” dedi.

strains between the two strongest parties in the ruling coalition may be reaching the breaking point.
İktidar koalisyonunun en güçlü iki partisi arasındaki gerginlikler kırılma noktasına yaklaşıyor olabilir.

last week's televised debate among the leaders of the five strongest parties damaged pasok.
Ülkedeki en güçlü beş partinin liderleri arasında düzenlenen geçen haftaki tartışma programı pasok'a zarar verdi.

so balance is really critical, and keeping your weight on your feet, which is your strongest muscle.
dolayısı ile denge oldukça önemlidir, ağırlığı vücudunuzun en güçlü kaslarını barındıran ayaklarınızın üzerinde tutmak.

if the winner fails to receive parliamentary approval, the president offers the mandate to the second strongest party.
kazanan taraf meclisin onayını alamadığı takdirde, cumhurbaşkanı bu sefer görevi en güçlü ikinci partiye verecek.

albania, one of the strongest supporters of the us-led coalition in iraq, hopes eventually to join nato.
irak'taki abd liderliğindeki koalisyonun en güçlü destekçilerinden biri olan arnavutluk, en nihayetinde nato'ya katılmayı ümit ediyor.

"the icj decision knocked one of the strongest arguments from belgrade's hands," he said.
simiç, "uad'nin kararı belgrad'ın elindeki en büyük kozlardan birini devirdi." dedi.