From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
well, yes, but i don't want anyone to know.
pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
Last Update: 2014-02-01
Usage Frequency: 1
Quality:
but i don't want to.
fakat ben istemiyorum.
Last Update: 2014-02-01
Usage Frequency: 1
Quality:
i don't want them all to know what we did.
onların hiçbirinin yaptığımız şeyi bilmesini istemiyorum.
Last Update: 2014-02-01
Usage Frequency: 1
Quality:
but i don't want to create too many expectations.
fakat sizi çok fazla beklenti içine sokmak istemem.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
but i don't want you to know either, so swivel around on your chair.
ama ben senin de bilmeni istemiyorum, bu yüzden sandalyenin üstünde arkana dön.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
but i don't want to take responsibility of your emotional baggage.
ancak duygusal yükünüzün sorumluluğunu almak istemem.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
i've been invited on a trip abroad, but i don't want to go.
yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.
Last Update: 2014-02-01
Usage Frequency: 1
Quality:
i don't want to shoot you, but i will if i have to.
seni vurmak istemiyorum, fakat zorunda kalırsam, vururum.
Last Update: 2014-02-01
Usage Frequency: 1
Quality:
but i don't want a duplicate, even if i can't tell the difference.
ama kopya istemem, aradaki farkı söyleyemesem de .
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
hide this in a safe place. i don't want anyone getting their hands on it.
bunu güvenli bir yerde sakla. ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
Last Update: 2014-02-01
Usage Frequency: 1
Quality:
i can't tell you when this will start, because i don't want my competition to know my schedule.
size bunun ne zaman başlayacağını söyleyemem çünkü rakiplerimin programımı öğrenmelerini istemiyorum.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
there have been many other exhibitions in the meantime, but i don't want to focus on my shows.
arada birçok farklı sergi oldu ama kendi sergilerime odakanmak istemiyorum.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
av: i don't want to embarrass him too much. but i am going to give him three seconds.
av: fazla mahcup etmek istemiyorum. Üç saniye süre vereceğim.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
now, i would talk about one particular such plan that i know something about, but i don't want to violate ted's first commandment of selling, so i'm not going to talk about this at all.
aslında şimdi, hakkında bir şeyler bildiğim belirli bir plandan bahsederdim ama ted'in reklam yasağını ihlal etmek istemiyorum, bu yüzden bundan hiç bahsetmeyeceğim.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
how many of you here, if somebody -- some smart aleck -- starts telling you how a particular magic trick is done, you sort of want to block your ears and say, "no, no, i don't want to know!
Çok bilmiş birisi gelip size, bir sihrin nasıl yapıldığını anlatmaya kalksa kaçınız kulaklarını tıkayıp "hayır, hayır, bilmek istemiyorum." der?
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
what happened was that aveling's mistress was marx's daughter, and when both darwin and marx were dead, marx's papers became muddled up with aveling's papers and a letter from darwin saying, "my dear sir, thank you very much but i don't want you to dedicate your book to me," was mistakenly supposed to be addressed to marx, and that gave rise to this whole myth, which you've probably heard.
olay şuydu: aveling'in metresi, marx'ın kızıydı; ve darwin ve marx öldükten sonra, marx'ın makaleleri, aveling'in makaleleriyle karışmış; darwin'in, "sayın bayım, çok teşekkür ederim; ama kitabınızı bana ithaf etmenizi istemiyorum", dediği mektubun marx'a hitaben yazıldığı sanılmıştı; ve bu da, muhtemelen duyduğunuz o efsaneye kaynaklık etti.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
"i don't want to boycott these proceedings, but i cannot take part in something that has been bad from the start, or where my fundamental rights have been violated," he told judges at the international criminal tribunal for the former yugoslavia (icty). "the situation is such that i would really be a criminal if i were to accept these conditions -- to enter into a trial and proceedings for which i am not prepared."
karaciç eski yugoslavya uluslararası ceza mahkemesi'ndeki (icty) yargıçlara, "bu duruşmaları boykot etmek istemiyorum fakat en başından bozuk olan veya temel haklarımın ihla edildiği bir şeyde yer alamam." diyerek şöyle devam etti: "durum şöyle ki, bu şartları kabul edersem, hazır olmadığım bir davaya ve duruşmalara girersem gerçekten suçlu olacağım."
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting