Results for tu viens de quel pays translation from French to Turkish

tu es de quel pays
mane senin suratyny iber

tu viens ici chaque jour ?
her gün buraya geliyorsun mu?

si tu viens je te retrouve ici
hayır daha önce türkiyeye geldiğini sanıyordum

de quel pair nous téléchargeons
dosyayı hangi akrandan indiriyor olduğumuz

dans quel pays êtes-vous?
sen hangi ülkedesin?

informer de quel site vous venez
yönlendirici bilgilerini gönder

mais je te répond? je viens de me réveiller murat
ne oluyor

joseph leur dit: je viens de vous le dire, vous êtes des espions.
yusuf, ‹‹söylediğim gibi›› dedi, ‹‹casussunuz siz.

david lui dit: si tu viens avec moi, tu me seras à charge.
davut ona, ‹‹benimle birlikte gelirsen, bana yük olursun›› dedi,

et si tu viens avec nous, nous te ferons jouir du bien que l`Éternel nous fera.
bizimle gelirsen, rabbin yapacağı bütün iyilikleri seninle paylaşırız.››

un autre dit: je viens de me marier, et c`est pourquoi je ne puis aller.
‹‹yine bir başkası, ‹yeni evlendim, bu nedenle gelemiyorum› dedi.

moi, je le connais; car je viens de lui, et c`est lui qui m`a envoyé.
ben onu tanırım. Çünkü ben ondanım, beni o gönderdi.››

ainsi, comme je viens de le dire à pharaon, dieu a fait connaître à pharaon ce qu`il va faire.
‹‹söylediğim gibi, tanrı ne yapacağını sana göstermiş.

définit de quelle manière le document est envoyé
bu belgenin nasıl gönderileceğini tanımlar

barak lui dit: si tu viens avec moi, j`irai; mais si tu ne viens pas avec moi, je n`irai pas.
barak deboraya, ‹‹eğer benimle gelirsen giderim›› dedi, ‹‹benimle gelmezsen gitmem.››

cet élément contrôle de quelle manière il faut correspondre à la valeur donnée.
bu kontroller kesin olarak verilen değerleri eşler.

et de quelle excellente façon nous l'avons nivelée!
(bak) ne güzel döşeyiciyiz!

ceci vous permet de choisir de quelle manière le ratio d'aspect devra être fixé
bu size görüntü oranının ayarlanma yöntemini seçme imkanı tanır

ces hommes lui dirent: voici de quelle manière nous serons quittes du serment que tu nous as fait faire.
adamlar rahava, ‹‹bize içirdiğin andı tutmasına tutarız›› dediler,

ou bien, que ceux-ci déclarent de quel crime ils m`ont trouvé coupable, lorsque j`ai comparu devant le sanhédrin,
buradakiler de, yüksek kurulun önündeki duruşmam sırasında bende ne suç bulduklarını açıklasınlar.