Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
amarok - musik neu erleben!name
amarok - müziğinizi yeniden keşfedin! name
Last Update: 2011-10-23
Usage Frequency: 1
Quality:
erleben sie java in aktion (englische site)
java in action videosunu İzleyin (İngilizce site)
Last Update: 2010-03-24
Usage Frequency: 1
Quality:
um java im alltag zu erleben, besuchen sie java.com .
java'nın günlük yaşamınızdaki yerini görmek için java.com sitesini ziyaret ederek java in action videosunu izleyin.
Last Update: 2014-02-20
Usage Frequency: 1
Quality:
eine kamera, mit der man besonders viel freude erleben dürfte.
başa baş giden bu iki modelden cann eos 350d'yi satın aldığınızda üst kalite bir ürün satın almış olmanın hazzını yaşayacaksınız.
Last Update: 2011-07-16
Usage Frequency: 1
Quality:
wenn du mich doch noch erleben läßt, was ihnen angedroht wurde -
eğer onlara yöneltilen tehdidi (dünyevi sıkıntıyı ve uhrevi azabı) mutlaka bana göstereceksen.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
sie werden nicht an ihn glauben, bis sie die schmerzliche strafe erleben.
acı azabı görünceye kadar da ona inanmazlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
und sie werden die peinigung erleben und die verbindungen zwischen ihnen werden abbrechen.
(artık) onlar azabı görmüşlerdir ve aralarındaki bütün bağlar (ve ilişkiler) de parçalanıp-kopmuştur.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
und untergang sei denjenigen, die kufr betrieben haben, beim erleben eines gewaltigen tages!
artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay inkar edenlere.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
selbst dann nicht, sollte zu ihnen jede aya kommen - bis sie die qualvolle peinigung erleben.
(kâfir olarak ölüp cehenneme gideceklerine dair) haklarında rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar, her türlü mûcize de önlerine gelse, gayet acı azabı görmedikçe iman etmezler. [10,88]
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
das ist ein tag, auf den die menschen versammelt werden. das ist ein tag, den sie alle erleben werden.
bu, insanların toplanacağı gündür; bu, görülecek bir gündür.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
und es sagen diejenigen, die ungläubig sind: "wir werden die stunde nicht erleben."
küfre sapanlar şöyle dediler: "kıyamet saati bize gelmez!" de ki: "hayır, öyle değil!
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
darin lehnen sie auf erhöhten sitzen, (und) sie werden dort weder sonnenhitze noch eiseskälte erleben.
koltuklar üzerine yaslanarak otururlar orada. ne bir güneş görürler orada ne de kavurucu bir soğuk...
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
doch die parteien wurden uneinig untereinander; wehe darum denen, die ungläubig sind; sie werden einen großen tag erleben.
aralarından bölükler ayrıldı, ayrılığaaykırılığa düştüler. ulaşıp görecekleri büyük günün şiddetli azabı kafirlere.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: