Results for kinder und jugendarbeit translation from German to Turkish

kinder und betrunkene lügen nicht.
Çocuklar ve sarhoşlar yalan söylemez.

oxygen-symbole für kinder und jugendliche
Çocuk ve yetişkin oxygen simgeleri

das sind die kinder und ihre fürsten. er ist der edom.
bunların hepsi esavın -edomun- oğullarıdır. yukardakiler de onların beyleridir.

meselemja hatte kinder und brüder, tüchtige männer, achtzehn.
meşelemyanın 18 becerikli oğlu ve akrabası vardı.

also machte sich jakob auf und lud seine kinder und weiber auf kamele
böylece yakup çocuklarını, karılarını develere bindirdi.

so gehorchet mir nun, meine kinder, und merket auf die rede meines mundes.
kulak verin söylediklerime,

kinder und jugendliche unter 18 jahren werden in 23 ländern in spezialisierten einrichtungen behandelt.
tedavi ve hasar azaltma planlaması düzeyinde kalite yönetimi araçları kullanılması, hizmetlerin daha hedef grubuna özel hale gelmesine yol açmıştır.

so bauet nun städte für eure kinder und hürden für euer vieh und tut, was ihr geredet habt.
Çocuklarınız için yeniden kentler kurun, davarlarınız için ağıllar yapın. yeter ki, verdiğiniz sözü yerine getirin.››

und sie sagten: "wir haben mehr kinder und vermögen und wir werden nie gepeinigt!"
hatta, "bizim paramız ve çocuklarımız daha çoktur; biz cezalandırılmayacağız," dediler.

die juden und die nazarener sagten: "wir sind allahs kinder und seine lieblinge."
yahudiler ve hıristiyanlar "biz allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler.

und hiob lebte nach diesem hundert und vierzig jahre, daß er sah kinder und kindeskinder bis ins vierte glied.
bundan sonra eyüp yüz kırk yıl daha yaşadı, oğullarını, dört göbek torunlarını gördü.

aber nadab und abihu starben vor ihrem vater und hatten keine kinder. und eleasar und ithamar wurden priester.
nadavla avihu babalarından önce, oğul sahibi olamadan öldüler. onun için elazarla İtamar kâhinlik yaptılar.

so fürchtet euch nun nicht; ich will euch versorgen und eure kinder. und er tröstete sie und redete freundlich mit ihnen.
korkmanıza gerek yok, size de çocuklarınıza da bakacağım.›› yüreklerine dokunacak güzel sözlerle onlara güven verdi.

und sie sagen: "wir haben mehr besitz und kinder, und wir werden nicht gestraft werden."
hatta, "bizim paramız ve çocuklarımız daha çoktur; biz cezalandırılmayacağız," dediler.

und sie sagen: «wir haben mehr vermögen und kinder. und wir werden gewiß nicht gepeinigt werden.»
hatta, "bizim paramız ve çocuklarımız daha çoktur; biz cezalandırılmayacağız," dediler.

afghanische eltern haben sehr hohe erwartungen an ihre kinder und lassen nie eine gelegenheit aus, sie daran zu erinnern, dass es irgendwo irgendjemand besser macht.
afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar.

audiovisuell nen woche 2001reichten kinder und jugendliche für eine reihe von wettbe-werben tausende von zeichnungen,fotos, geschichten und reden ein.
Özellikle, 12-18 yaşları arasındaki gençlerihedef alan yeni web sayfası, ocak ayı ortalarında avrupa Çevre danışmanı margot wallström, tarafından kullanıma açılmıştır.parlak, yenilikçi bir tasarıma ve erişilebilirbir biçime sahip olan bu yeni web sayfasındaşu anda dört konuya ağırlık verilmektedir:hava,su, atıklar ve doğa.

und allah machte euch aus euren eigenen wesen partnerwesen. und er machte euch aus euren partnerwesen kinder und enkel und gewährte euch rizq von den tay-yibat.
allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı ve eşlerinizden de size oğullar ve torunlar yarattı ve sizi güzel rızıklarla besledi.

förderungswürdige projekte werden neue dienste entwickeln, die informations- und kommunikationstechnik in innovativer weise nutzen, um die bedürfnisse der kinder und jugendlichen in ihren gemeinschaften anzusprechen.
seçilen projeler ict'nin çocuk ve gençlerin ihityaçlarına yönelik olarak ödüllendirilecektir.

abram sprach aber: herr herr, was willst du mir geben? ich gehe dahin ohne kinder; und dieser elieser von damaskus wird mein haus besitzen.
avram, ‹‹ey egemen rab, bana ne vereceksin?›› dedi, ‹‹Çocuk sahibi olamadım. evim Şamlı eliezere kalacak.