Results for trombe translation from Italian to Turkish

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Italian

Turkish

Info

Italian

trombe

Turkish

trompet

Last Update: 2012-12-18
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

i sette angeli che avevano le sette trombe si accinsero a suonarle

Turkish

yedi melek ellerindeki yedi borazanı çalmaya hazırlandı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

vidi che ai sette angeli ritti davanti a dio furono date sette trombe

Turkish

tanrının önünde duran yedi meleği gördüm. onlara yedi borazan verildi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

giurarono al signore a voce alta e con acclamazioni, fra suoni di trombe e di corni

Turkish

yüksek sesle bağırarak, borazan ve boru çalarak rabbin önünde ant içtiler.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

entrarono in gerusalemme diretti al tempio, fra suoni di arpe, di cetre e di trombe

Turkish

Çenk, lir ve borazan çalarak yeruşalime, rabbin tapınağına gittiler.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

quando i leviti ebbero preso posto con gli strumenti musicali di davide e i sacerdoti con le loro trombe

Turkish

böylece levililer davutun çalgılarıyla, kâhinler de borazanlarıyla yerlerini aldılar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

divise i trecento uomini in tre schiere, consegnò a tutti trombe e brocche vuote con dentro fiaccole

Turkish

sonra üç yüz adamını üç bölüğe ayırdı. hepsine borular, boş testiler ve testilerin içinde yakılmak üzere çıralar verdi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

i sacerdoti benaià e iacazièl con le trombe erano sempre davanti all'arca dell'alleanza di dio

Turkish

kâhin benaya ile yahaziel de tanrının antlaşma sandığı önünde sürekli borazan çalacaklardı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

con loro avevano trombe e cembali per suonare e altri strumenti per il canto divino. i figli di idutun erano incaricati della porta

Turkish

hemanla yedutun borazanlardan, zillerden ve tanrıyı öven ezgiler için gereken öbür çalgılardan sorumluydu. yedutunoğullarını da kapıda nöbetçi olarak görevlendirdi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

davide e tutto israele danzavano con tutte le forze davanti a dio, cantando e suonando cetre, arpe, timpani, cembali e trombe

Turkish

bu arada davutla bütün İsrail halkı da tanrının önünde lir, çenk, tef, zil ve borazanlar eşliğinde ezgiler okuyarak, var güçleriyle bu olayı kutluyorlardı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

quando nel vostro paese andrete in guerra contro il nemico che vi attaccherà, suonerete le trombe con squilli di acclamazione e sarete ricordati davanti al signore vostro dio e sarete liberati dai vostri nemici

Turkish

sizi sıkıştıran düşmana karşı ülkenizde savaşa çıktığınızda, borazan çalın. o zaman tanrınız rab sizi anımsayacak, sizi düşmanlarınızdan kurtaracak.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

tutta l'assemblea si prostrò, mentre si cantavano inni e si suonavano le trombe; tutto questo durò fino alla fine dell'olocausto

Turkish

ezgiciler ezgi söylüyor, borazancılar borazan çalıyor, bütün topluluk tapınıyordu. yakmalık sunu bitinceye dek bu böyle sürüp gitti.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

alla settima volta i sacerdoti diedero fiato alle trombe e giosuè disse al popolo: «lanciate il grido di guerra perché il signore mette in vostro potere la città

Turkish

kâhinler yedinci turda borularını çalınca, yeşu halka, ‹‹bağırın! rab kenti size verdi›› dedi,

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

il settimo mese, il primo giorno del mese terrete una sacra adunanza; non farete alcun lavoro servile; sarà per voi il giorno dell'acclamazione con le trombe

Turkish

‹‹ ‹yedinci ayın birinci günü kutsal toplantı düzenleyecek, gündelik işlerinizi yapmayacaksınız. o gün sizin için boru çalma günü olacak.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

appartenenti al coro dei sacerdoti con le trombe; zaccaria figlio di giònata, figlio di semaia, figlio di mattania, figlio di michea, figlio di zaccur, figlio di asaf

Turkish

ve borazan çalan bazı kâhinler izliyordu. asaf oğlu zakkur oğlu mikaya oğlu mattanya oğlu Şemaya oğlu yonatan oğlu zekeriya

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

allora le tre schiere suonarono le trombe e spezzarono le brocche, tenendo le fiaccole con la sinistra e con la destra le trombe per suonare e gridarono: «la spada per il signore e per gedeone!»

Turkish

Üç bölük de borularını çalıp testileri kırdı. Çalacakları boruları sağ ellerinde, çıralarıysa sol ellerinde tutuyorlardı. ‹‹yaşasın rabbin ve gidyonun kılıcı!›› diye bağırdılar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

tromba

Turkish

trompet

Last Update: 2014-01-30
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Get a better translation with
8,869,382,271 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK