Results for itaque translation from Latin to Turkish

delevit itaque hieu baal de israhe
böylece yehu İsrailde baala tapmaya son verdi.

itaque consolamini invicem in verbis isti
İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin.

vigilate itaque quia nescitis diem neque hora
bilirsin

itaque qui se existimat stare videat ne cada
onun için, ayakta sağlam durduğunu sanan dikkat etsin, düşmesin!

dissensio itaque facta est in turba propter eu
böylece İsadan dolayı halk arasında ayrılık doğdu.

itaque nemo glorietur in hominibus omnia enim vestra sun
bu nedenle hiç kimse insanlarla övünmesin. Çünkü her şey sizindir.

abiit itaque hierobbaal filius ioas et habitavit in domo su
yoaş oğlu yerubbaal dönüp kendi evinde yaşamını sürdürdü.

itaque lex pedagogus noster fuit in christo ut ex fide iustificemu
yani imanla aklanalım diye mesihin gelişine dek yasa eğitmenimiz oldu.

ascendit itaque rex israhel et iosaphat rex iuda in ramoth galaa
İsrail kralı ahavla yahuda kralı yehoşafat ramot-gilata saldırmak için yola çıktılar.

fecit itaque moses et aaron sicut praeceperat dominus ita egerun
musayla harun rabbin buyurduğu gibi yaptılar.

dixit itaque rex ad ioseph pater tuus et fratres tui venerunt ad t
firavun yusufa, ‹‹babanla kardeşlerin yanına geldiler›› dedi,

abiit itaque moses et locutus est omnia verba haec ad universum israhe
musa İsraillilere şöyle dedi:

convocatis itaque singulis debitoribus domini sui dicebat primo quantum debes domino me
‹‹böylelikle efendisine borcu olanların hepsini tek tek yanına çağırdı. birincisine, ‹efendime ne kadar borcun var?› dedi.

cum itaque ingressus esset abram aegyptum viderunt aegyptii mulierem quod esset pulchra nimi
avram mısıra girince, mısırlılar karısının çok güzel olduğunu farkettiler.

ascendit itaque banaias filius ioiadae et adgressus eum interfecit sepultusque est in domo sua in desert
yehoyada oğlu benaya gidip yoavı öldürdü. onu ıssız bir bölgede bulunan kendi evine gömdüler.

fuerunt itaque salomoni septuaginta milia eorum qui onera portabant et octoginta milia latomorum in mont
süleymanın yük taşıyan 70 000, dağlarda taş kesen 80 000 adamı vardı.

itaque epulemur non in fermento veteri neque in fermento malitiae et nequitiae sed in azymis sinceritatis et veritati
bunun için eski mayayla -kin ve kötülük mayasıyla- değil, içtenliğin ve dürüstlüğün mayasız ekmeğiyle bayram edelim.