Results for numquam iterum translation from Latin to Turkish

nunquam ante numquam iterum
never again, never before

numquam
asla çaresiz kalmaz.

iterum incipere
yeniden başlat

natus sum iterum
i am born again

numquam ante numquam merum
never before had never unmixed

at illi iterum clamaverunt crucifige eu
‹‹onu çarmıha ger!›› diye bağırdılar yine.

et iterum se inclinans scribebat in terr
sonra yine eğildi, toprağa yazmaya başladı.

abierunt ergo iterum ad semet ipsos discipul
bundan sonra öğrenciler yine evlerine döndüler.

et iterum abiens oravit eundem sermonem dicen
yine uzaklaştı, aynı sözleri tekrarlayarak dua etti.

et dimittens eos ascendens iterum abiit trans fretu
sonra onları orada bırakıp yine tekneye bindi ve karşı yakaya yöneldi.

altera die iterum stabat iohannes et ex discipulis eius du
ertesi gün yahya yine öğrencilerinden ikisiyle birlikteydi.

dissensio iterum facta est inter iudaeos propter sermones ho
bu sözlerden dolayı yahudiler arasında yine ayrılık doğdu.

et introivit iterum synagogam et erat ibi homo habens manum arida
İsa yine havraya girdi. orada eli sakat bir adam vardı.

et iterum dixerunt alleluia et fumus eius ascendit in saecula saeculoru
İkinci kez, ‹‹haleluya! onun dumanı sonsuzlara dek tütecek›› dediler.

adsumptaque parabola iterum locutus est heu quis victurus est quando ista faciet deu
kim sağ kalabilir?

caritas numquam excidit sive prophetiae evacuabuntur sive linguae cessabunt sive scientia destruetu
sevgi asla son bulmaz. ama peygamberlikler ortadan kalkacak, diller sona erecek, bilgi ortadan kalkacaktır.

apparuit autem iterum deus iacob postquam reversus est de mesopotamiam syriae benedixitque e
yakup paddan-aramdan dönünce, tanrı ona yine görünerek onu kutsadı.

et abiit iterum trans iordanen in eum locum ubi erat iohannes baptizans primum et mansit illi
tekrar Şeria irmağının karşı yakasına, yahyanın başlangıçta vaftiz ettiği yere gitti ve orada kaldı.

et ait illis numquam legistis quid fecerit david quando necessitatem habuit et esuriit ipse et qui cum eo eran
İsa onlara, ‹‹davutla yanındakiler aç ve muhtaç kalınca davutun ne yaptığını hiç okumadınız mı?›› diye sordu.

a sanguine interfectorum ab adipe fortium sagitta ionathan numquam rediit retrorsum et gladius saul non est reversus inani
saulun kılıcı hiç boşa savrulmadı.