Results for çıkardığı translation from Turkish to Czech

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Turkish

Czech

Info

Turkish

çıkardığı

Czech

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Turkish

Czech

Info

Turkish

yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı,

Czech

a vyvrhne země břemena svá,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı,

Czech

a vyvrhne země břemena svá,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

ve toprak, ağırlıklarını çıkardığı zaman,

Czech

a vyvrhne země břemena svá,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

ve yer bağrındaki ağırlıkları çıkardığı zaman...

Czech

a vyvrhne země břemena svá,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,

Czech

a až nastane třesk ohlušující,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

bir katre sudan, o suyu çıkardığı zaman.

Czech

z kapky semene vystříknuté,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.

Czech

a až tam vrháni budou, uslyší řev jeho, vřením vydávaný,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

oraya atıldıkları zaman, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.

Czech

a až tam vrháni budou, uslyší řev jeho, vřením vydávaný,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

atalya muhafızlarla halkın çıkardığı gürültüyü duyunca, rabbin tapınağında toplananların yanına gitti.

Czech

v tom uslyševši atalia hluk plésajícího lidu, vešla k lidu do domu hospodinova.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

onlar oraya atılınca, cehennemin müthiş homurtusunu, kaynaya kaynaya çıkardığı uğultuyu işitirler.

Czech

a až tam vrháni budou, uslyší řev jeho, vřením vydávaný,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

ey İsrailliler, kulak verin rabbin size, mısırdan çıkardığı halka söylediği şu sözlere:

Czech

slyšte slovo to, kteréž mluví hospodin proti vám, synové izraelští, proti vší té rodině, kterouž jsem vyvedl z země egyptské, řka:

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ananızı babanızı cennetten çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın.

Czech

nechť vás nepokouší satan tak, jako způsobil odchod rodičů vašich z ráje, strhávaje z nich oděv, aby jim ukázal nahotu jejich!

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

ateş, onları ta uzaktan gördü mü duyacak onlar, ateşin şiddetli kızgınlığını ve harılharıl yanarken çıkardığı sesi.

Czech

a až spatří jej z místa vzdáleného, uslyší, jak je zuřící a ječící.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

adem oğulları, şeytan, ana babanızın vücutlarını kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın.

Czech

Ó lidé, nechť nesvede vás satan, jako způsobil vyhnání rodičů vašich z ráje, odňav jim oděv jejich, aby dal shlédnouti jim nahotu jejich.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

de ki: "allah'ın kulları için çıkardığı zinetleri ve tertemiz rızıkları kim haram kılmış?"

Czech

rci: "kdo zakázal šaty ozdobné, jež bůh seslal služebníkům svým podobně jako výtečné věci pro obživu?"

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

gökten, gürül gürül akan suların sesini, güçlü gök gürlemesini andıran bir ses işittim. İşittiğim ses, lir çalanların çıkardığı sese benziyordu.

Czech

a slyšel jsem hlas s nebe, jako hlas vod mnohých, a jako hlas hromu velikého. a hlas slyšel jsem, jako těch, kteříž hrají na harfy své.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

de ki: "allah'ın kulları için çıkardığı süsü, güzel, temiz ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?"

Czech

rci: "kdo zakázal šaty ozdobné, jež bůh seslal služebníkům svým podobně jako výtečné věci pro obživu?"

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

sonra, ‹‹elini koynuna koy›› dedi. musa elini koynuna koydu. Çıkardığı zaman eli bir deri hastalığına yakalanmış, kar gibi bembeyaz olmuştu.

Czech

potom zase řekl jemu hospodin: vlož nyní ruku svou za ňadra svá. i vložil ruku svou za ňadra svá; a vyňal ji, a aj, ruka jeho byla malomocná, bílá jako sníh.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

(onların bu hali,) müminlerden bir gurup kesinlikle istemediği halde, rabbinin seni evinden hak uğruna çıkardığı (zamanki halleri) gibidir.

Czech

vzpomeň, jak tě pán tvůj vyvedl z domu tvého s pravdou, zatímco některým věřícím se to nelíbilo,

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

(İki dalı birbirine sürterek) Çıkardığınız ateşi gördünüz mü?

Czech

co míníte o ohni, jejž třením vzbuzujete?

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,735,973,480 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK