İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı,
a vyvrhne země břemena svá,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı,
a vyvrhne země břemena svá,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ve toprak, ağırlıklarını çıkardığı zaman,
a vyvrhne země břemena svá,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ve yer bağrındaki ağırlıkları çıkardığı zaman...
a vyvrhne země břemena svá,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,
a až nastane třesk ohlušující,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bir katre sudan, o suyu çıkardığı zaman.
z kapky semene vystříknuté,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
a až tam vrháni budou, uslyší řev jeho, vřením vydávaný,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
oraya atıldıkları zaman, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
a až tam vrháni budou, uslyší řev jeho, vřením vydávaný,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
atalya muhafızlarla halkın çıkardığı gürültüyü duyunca, rabbin tapınağında toplananların yanına gitti.
v tom uslyševši atalia hluk plésajícího lidu, vešla k lidu do domu hospodinova.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
onlar oraya atılınca, cehennemin müthiş homurtusunu, kaynaya kaynaya çıkardığı uğultuyu işitirler.
a až tam vrháni budou, uslyší řev jeho, vřením vydávaný,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ey İsrailliler, kulak verin rabbin size, mısırdan çıkardığı halka söylediği şu sözlere:
slyšte slovo to, kteréž mluví hospodin proti vám, synové izraelští, proti vší té rodině, kterouž jsem vyvedl z země egyptské, řka:
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ananızı babanızı cennetten çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın.
nechť vás nepokouší satan tak, jako způsobil odchod rodičů vašich z ráje, strhávaje z nich oděv, aby jim ukázal nahotu jejich!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ateş, onları ta uzaktan gördü mü duyacak onlar, ateşin şiddetli kızgınlığını ve harılharıl yanarken çıkardığı sesi.
a až spatří jej z místa vzdáleného, uslyší, jak je zuřící a ječící.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
adem oğulları, şeytan, ana babanızın vücutlarını kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın.
Ó lidé, nechť nesvede vás satan, jako způsobil vyhnání rodičů vašich z ráje, odňav jim oděv jejich, aby dal shlédnouti jim nahotu jejich.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
de ki: "allah'ın kulları için çıkardığı zinetleri ve tertemiz rızıkları kim haram kılmış?"
rci: "kdo zakázal šaty ozdobné, jež bůh seslal služebníkům svým podobně jako výtečné věci pro obživu?"
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
gökten, gürül gürül akan suların sesini, güçlü gök gürlemesini andıran bir ses işittim. İşittiğim ses, lir çalanların çıkardığı sese benziyordu.
a slyšel jsem hlas s nebe, jako hlas vod mnohých, a jako hlas hromu velikého. a hlas slyšel jsem, jako těch, kteříž hrají na harfy své.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
de ki: "allah'ın kulları için çıkardığı süsü, güzel, temiz ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?"
rci: "kdo zakázal šaty ozdobné, jež bůh seslal služebníkům svým podobně jako výtečné věci pro obživu?"
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
sonra, ‹‹elini koynuna koy›› dedi. musa elini koynuna koydu. Çıkardığı zaman eli bir deri hastalığına yakalanmış, kar gibi bembeyaz olmuştu.
potom zase řekl jemu hospodin: vlož nyní ruku svou za ňadra svá. i vložil ruku svou za ňadra svá; a vyňal ji, a aj, ruka jeho byla malomocná, bílá jako sníh.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
(onların bu hali,) müminlerden bir gurup kesinlikle istemediği halde, rabbinin seni evinden hak uğruna çıkardığı (zamanki halleri) gibidir.
vzpomeň, jak tě pán tvůj vyvedl z domu tvého s pravdou, zatímco některým věřícím se to nelíbilo,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
(İki dalı birbirine sürterek) Çıkardığınız ateşi gördünüz mü?
co míníte o ohni, jejž třením vzbuzujete?
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: